AVRUPADAN Youtube Video
İsviçre’de doğal afet riski artıyor
İsviçre’de yerleşim alanlarının ve altyapının hızla büyümesi, iklim krizinin etkileri ve aşırı hava olaylarının sıklaşması, doğal afet riskini belirgin biçimde artırıyor.
Federal Konsey’in dün onayladığı yeni rapor, hem insanlara hem de yapılara yönelik tehlikenin arttığını ortaya koydu. Rapor, İsviçre’nin coğrafi yapısı gereği heyelan, sel ve fırtına gibi tehlikelere özellikle açık olduğunu vurguluyor. Mesolcina ve Vallemaggia bölgelerinde 2024’te yaşanan şiddetli hava olayları ile 2025’te Blatten köyünde meydana gelen heyelan, somut örnekler olarak öne çıkarılıyor.
Bu olaylar, iklim değişikliğiyle birlikte aşırı hava koşullarının hem daha sık hem de daha yıkıcı hâle geldiğini gösteren uyarı sinyalleri olarak değerlendiriliyor.
2040 hedefi: Eylem planının tamamen uygulanması
Rapora göre federal düzeyde doğal afetlere karşı zaten kapsamlı bir strateji bulunuyor. Ancak risklerin gelecekte de kontrol altında tutulabilmesi için, 2016’da hazırlanan eylem planındaki tüm önlemlerin 2040’a kadar eksiksiz hayata geçirilmesi gerekiyor.
Federal hükûmet, kantonlar, belediyeler ve ilgili kurumlar Entegre Risk Yönetimi çerçevesinde birlikte çalışıyor. Bu yaklaşım; imar planlaması, acil durum hazırlıkları, ormanlar, koruyucu yapılar ve diğer önlemleri tek bir bütünün parçaları olarak ele alıyor. Amaç, artan tehlike koşullarına rağmen riskleri sınırlamak.
67 maddelik plan: Ne kadar yol alındı?
Çevre Federal Dairesi (FOEN), 2016’da doğal tehlikelerin yönetimine ilişkin ilk kapsamlı raporu ve buna bağlı 67 maddelik eylem planını hazırlamıştı. Bugün yayımlanan rapor, bu önlemlere dair ikinci ara değerlendirme niteliğinde. Bir sonraki geniş gözden geçirme 2030’da yapılacak.
Mevcut duruma göre 29 önlem tamamen tamamlandı, birçok madde de kısmen uygulamaya girmiş durumda. Özellikle ‘tehlike ve risk verileri’, ‘hazırlıklılık’ ile ‘olay yönetimi ve yeniden toparlanma’ başlıklarında kayda değer ilerleme sağlandığı belirtiliyor.
Deprem riski modeli ve ‘sünger şehir’ yaklaşımı
İsviçre, 2023’ten bu yana yeni bir deprem riski modeli kullanıyor. Bu model yalnızca olası sarsıntıların büyüklüğünü değil, aynı zamanda yol açabileceği muhtemel hasarı da tahmin etmeyi sağlıyor.
Su yolları ve ormanlarla ilgili federal yasaların güncellenmesiyle birlikte kantonlar, 2025’ten itibaren doğal tehlikelere dair temel belgelerini risk haritaları ve stratejik koruma planlarıyla tamamlamak zorunda olacak. Bu çalışmaların 2031’e kadar bitirilmesi hedefleniyor.
Raporda, yenilikçi çözümlerden biri olarak ‘sünger şehir’ konsepti öne çıkarılıyor. Bu yaklaşımda yağmur suyu, şehirlerde mümkün olduğunca tutuluyor; hızla kanalizasyona verilmek yerine parklar, yeşil alanlar ve geçirgen yüzeyler aracılığıyla emdirilerek ani sağanakların etkisi hafifletiliyor.
Her büyük olaydan sonra önlemler gözden geçiriliyor
Mesolcina ve Vallemaggia’daki 2024 fırtınaları ile 2025’te Yukarı Valais’teki Blatten heyelanı gibi her büyük olayın ardından alınan önlemler yeniden değerlendirilip gerektiğinde güncelleniyor.
Rapor, doğal tehlikelerin İsviçre’nin gerçekliğinin her zaman bir parçası olduğunu, ancak son yıllarda yerleşim alanlarını, altyapıyı ve insan hayatını daha sık tehdit eder hâle geldiğini vurguluyor. Hedef, 2040 sonuna kadar tüm önlemleri hayata geçirerek entegre risk yönetimini ülke genelinde tam anlamıyla uygulamaya koymak.
Geri Dön 20 Kasım 2025 Perşembe Önceki Yazılar