İsviçre'de bu hafta neler yaşandı?

İsviçre ile Almanya arasında imzalanan yeni anlaşmayla, trafik cezaları iki ülke arasında karşılıklı tahsil edilecek. Anlaşma, 1 Mayıs itibarıyla yürürlüğe girdi. Düzenlemelere göre, İsviçreli sürücüler Almanya'da bir trafik suçu işlerse, cezalar İsviçre para birimine göre tahsil edilecek. Böylece Alman polisi, 80 franktan başlayan cezaları kesebilecek.

Onur Yürüyüşü'ne cihatçı saldırı ihbarı

İsviçre'nin Vaud Kantonu'nda, Birleşmiş Milletler ve LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'ne yönelik saldırı planladıkları şüphesiyle iki kız kardeş gözaltına alındı. Tunus kökenli olan ve İsviçre'de oturum izniyle bulunan şüphelilerin, 2015 yılında Suriye'ye giderek IŞİD kamplarında eğitim aldıkları ve saldırı planları yaptıkları belirlendi.

İsviçre su altında

St. Gallen Kantonu'nda perşembe günü akşamüstü başlayan şiddetli fırtına ve sağanak yağış, hayatı durma noktasına getirdi. Trafik birçok bölgede kilitlenirken, sokaklar göle dönüştü. Flawil SG şehrinde, su birikintileri yayaları ve araç sürücülerini zor durumda bıraktı, onlarca evin bodrum katları sular altında kaldı.

Sendikalardan 'adil gelir artışı' çağrısı

İsviçre Sendikalar Federasyonu, ülkedeki gelir politikasının yanlış yöne doğru gitti uyarısında bulundu ve 'adil gelir artışı' çağrısı yaptı. Federasyonun son raporlarına göre, yönetici maaşlarının yüksek oranda ve düzenli olarak artarken orta ve düşük gelirlilerin maaşlarında benzer bir eğilim olmadığı belirtildi.

Sığınmacıların cep telefonu da kontrol edilebilecek

İsviçre Eyaletler Meclisi, sığınmacıların kimliklerinin tespit edilememesi durumunda cep telefonlarının kontrol edilmesine karar verdi. Meclis toplantılarında, birçok sığınmacının pasaportsuz ancak cep telefonlarıyla ülkeye giriş yaptığı vurgulandı.

Dilenci çetesi çökertildi

Bulgaristan'dan getirilen insanları Cenevre ve Lozan'da dilenmeye zorlayan bir çete çökertildi. Çetenin liderleri olarak Bulgaristan uyruklu bir baba ve oğlunun tespit edildiği soruşturma tamamlandı ve iddianame hazırlandı. Savcılık, dilenmeye zorlanan kişilerin özgürlüklerinin ihlal edildiğini ve ülkelerine dönüşlerine izin verilmediğini açıkladı. Çete lideri olan baba, insan ticaretine kumar bağımlılığını finanse etmek amacıyla başladığını itiraf etti. Baba ve oğul, insan ticareti suçlamasıyla sırasıyla yedi ve üç buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı.