İsviçre zengin ama yoksulluk hedefini tutturamadı

İsviçre, güçlü bir sosyal güvenlik sistemine sahip varlıklı bir ülke olsa da yoksulluk görünür durumda. Federal hükûmetin açıklamasına göre gelir yoksulluğu oranı 2014–2017 döneminde yükseldi, sonrasında ise yüzde 8–9 bandında dalgalandı.

Covid-19 salgını sırasında, ekonomik krize karşı alınan destek önlemleri sayesinde yoksulluk oranı göreceli olarak sabit kaldı. Ancak rapor, uzun vadeli yoksulluğu azaltma hedefinin henüz gerçekleşmediğini vurguluyor.

2027’ye kadar ulusal strateji hazırlanacak

Bu rapor, İsviçre’de yoksullukla ilgili ilk kapsamlı ve sağlam veri temelli referans çalışma olarak tanımlanıyor. Sadece istatistikler değil, yoksulluk içinde yaşayan insanların yaşam öykülerine de yer veriliyor. Rapor, 2027’ye kadar hazırlanacak ulusal yoksullukla mücadele stratejisinin temelini oluşturacak.

Gelir yoksulluğu, özellikle çalışmayan kişilerde, tek ebeveynli ailelerde, çok çocuklu çiftlerde, yalnız yaşayanlarda, düşük eğitimli kişilerde ve yabancılar arasında daha sık görülüyor.

Sadece para meselesi değil

Çalışma, yoksulluğun sadece bireysel özelliklerle açıklanamayacağını, yapısal koşulların da belirleyici olduğunu ortaya koyuyor. Eğitim sisteminin işleyişi, kurumsal çocuk bakımı imkânları, temel ihtiyaçların nasıl karşılandığı ve işgücü piyasasının yapısı, insanların hayatlarını kurma ve geliştirme imkânlarını doğrudan etkiliyor.

Rapora göre yoksulluk, yalnızca gelirle ilgili bir sorun değil. Hayatın diğer alanlarındaki zorluklar, zaten kırılgan olan mali durumu daha da ağırlaştırabiliyor. Gelir açısından yoksul sayılanların neredeyse yarısı kronik bir hastalıkla yaşıyor. Zorunlu eğitim sonrası bir diploması olmayanlar ise toplum ortalamasına göre çok daha yüksek oranda yoksulluk riskiyle karşı karşıya.