AVRUPADAN Youtube Video
İsviçre göç ülkesine dönüştü
Federal verilere göre nüfusun yüzde 41’i göçmen kökenli. Cenevre’de oran yüzde 66. Uzmanlara göre entegrasyon güçlü ama kırılgan.
Federal istatistiklere göre ülke nüfusunun yüzde 41’i göçmen kökenli. Bu grubun yüzde 80’i ülke dışında doğdu; yaklaşık 9 milyonluk nüfusta 2,45 milyon kişiye karşılık geliyor.
Büyük kentlerde oran daha yüksek
Cenevre’de 15 yaş üstü nüfusun yüzde 66’sı göçmen kökenli. Basel, Vaud (Waadt) ve Ticino’da da çoğunluk göçmen kökenlilerden oluşuyor. Tanım; ülke dışında doğanları, en az bir ebeveyni yurt dışında doğmuş olanları ve sonradan vatandaşlığa geçenleri kapsıyor.
“Başarı var ama kırılgan”
Blick’e konuşan sosyolog Ganga Jey Aratnam, İsviçre’nin entegrasyon performansını şöyle özetliyor: “Bu rakamlarla başka ülkelerde iç savaş çıkardı.” Aratnam’a göre başarıyı, sorun yönetimi, günlük pragmatizm, entegrasyona düzenli yatırım ve uzlaşma kültürü mümkün kılıyor.
Temsilde eksik, işgücü yapısı asimetrik
Aratnam, siyaset ve bürokrasideki çeşitliliğin toplumdaki tabloyu tam yansıtmadığını belirtiyor. Alt ücretli işlerde yabancıların ağırlığı yüksek; büyük şirketlerin tepesinde de benzer bir yoğunluk var. Lise–maturite oranının görece düşük olması ve kadınların daha sık yarı zamanlı çalışması dengeleri etkiliyor.
Sınır ötesi çalışanlar baskıyı artırıyor
Günlük giriş-çıkış yapan yaklaşık 400 bin sınır ötesi emekçi istatistiklere tam yansımıyor. Bu model, özellikle Cenevre ve Ticino’da altyapı ve eğitim yatırımlarını gölgeliyor; yerel ücretlerde baskı ve siyasal gerilimi tırmandırıyor.
Konut piyasasında ısınma
Serbest dolaşım ve tek kişilik hanelerin artışı şehirlerde kiraları yukarı çekiyor. Kırsalda ise nüfus yaşlanıyor, okullar kapanıyor; kent-kır gerilimi bu nedenle büyüyor.
Demografik dönüşüm hızlanıyor
0–6 yaş grubunda çocukların yüzde 59’unun en az bir ebeveyni yurt dışında doğdu. Bu sayede İsviçre, Avrupa’nın aksine nüfus kaybetmiyor ve İtalya gibi ülkelere kıyasla daha yavaş yaşlanıyor.
Uyarı: Olumsuz dil entegrasyonu zayıflatır
Aratnam, sığınma sistemine odaklı olumsuz söylemin, geçici korumadakiler dâhil entegrasyonu zedeleyebileceğini belirtiyor. “Yapay zekâ lokantadaki mutfak personelinin yerini alamaz” diyen Aratnam, ekonominin nitelikli kadar niteliksiz emeğe de düzenli biçimde ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.
Geri Dön 18 Ekim 2025 Cumartesi Önceki Yazılar