"Altın vize” tartışması

İsviçre'de zengin yabancıların yüksek vergi ödeyerek oturum almasını sağlayan ve kamuoyunda “altın vize” olarak bilinen uygulama, yeniden tartışma konusu oldu. 2008’den beri yürürlükte olan düzenleme, kantonlara “kamusal çıkar” gerekçesiyle bu izinleri verme hakkı tanıyor. Ancak bu ifadenin esnekliği, vergi geliri gibi ekonomik faydaların başlı başına yeterli gerekçe sayılmasına yol açıyor.

Başvurular artıyor, eleştiriler büyüyor

Tages-Anzeiger gazetesinin verilerine göre, 2021’de 354 olan “altın vize” sahibi sayısı 2024’te yaklaşık 500’e yükseldi. Başvurularda özellikle Rusya ve Çin vatandaşlarının öne çıkması, uygulamanın etik yönünü de gündeme taşıdı.

Yeşiller Partisi milletvekili Balthasar Glättli, üç yıl önce altın vizenin kaldırılması için verdiği önergenin reddedildiğini hatırlatarak yeniden meclise başvuracağını açıkladı. Glättli, “Zenginler yabancılar hukukunda ayrıcalıklı, bu adil değil” sözleriyle uygulamayı eleştirdi.

Merkez sağda görüş ayrılığı

Göçmen karşıtı görüşleriyle bilinen İsviçre Halk Partisi’nden (SVP) Barbara Steinemann, uygulamayı savundu. Steinemann, “Bu kişiler ülkeye ekonomik fayda sağlıyor” diyerek mevcut sistemin devam etmesi gerektiğini söyledi.

Merkez Partisi Başkanı Gerhard Pfister ise farklı bir görüş dile getirdi. Pfister, yalnızca zenginlik temelinde verilen oturum izinlerinin yasanın ruhuna aykırı olduğunu belirtti. “Kamusal çıkar” kavramının daha net bir biçimde tanımlanması gerektiğini vurguladı.

Gözler Meclis'teki dengelerde

Yeşiller Partisi’nin önerisinin kabul edilmesi için Merkez Parti’nin desteğine ihtiyacı var. Ancak parlamentoda bu konuda yeni bir çoğunluğun oluşup oluşmayacağı önümüzdeki haftalarda netleşecek. Tartışma, İsviçre’nin göç politikaları ve ekonomik öncelikleri arasında yeni bir denge arayışını da gündeme getiriyor.