AVRUPADAN Youtube Video
Sperm bağışında skandal: Yüzlerce çocuk, onlarca kardeş
2004’ten bu yana en az 85 bağışçının 25’in üzerinde çocuğu olduğu tespit edildi. Bazı vakalarda bu sayı 75’e kadar çıktı. Uzmanlar durumu “tıbbi felaket” olarak değerlendiriyor.

Hollanda’da 2018 yılına kadar bir sperm bağışçısının en fazla 25 çocuğa sahip olmasına izin veriliyordu. Bu sınır daha sonra 12 aile ile sınırlandırıldı. Ancak Ulusal Kayıt Sistemi’nin güncel verileri, birçok kliniğin bu sınırlamalara uymadığını ortaya koydu. Bazı donörler farklı kliniklerde defalarca bağışta bulundu; hatta kimi kliniklerin aynı kişiden defalarca bağış aldığı, bazılarının ise bağışçı onayı olmadan sperm alışverişi yaptığı saptandı.
85 bağışçı sınırı aştı, bazıları 75 çocuğa ulaştı
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Derneği, 2004’ten bu yana en az 85 bağışçının 25 çocuk sınırını aştığını doğruladı. Bu bağışçılardan bazılarının 50 ila 75 çocuk sahibi olduğu belirlendi. Konuya ilişkin açıklama yapan Donorkind Vakfı Başkanı Ties van der Meer, “Bu durum tıbbi bir felaket. En az 3 bin çocuğun 75'e kadar yarı kardeşi olabilir” dedi.
Akraba evliliği riski büyüyor
Van der Meer, bu ölçekteki bağışların toplumda fark edilmeden yaygınlaşmasının ciddi genetik ve etik riskler taşıdığını vurguladı. “Sperm bağışıyla dünyaya gelen bireylerin, bilmeden yarı kardeşleriyle evlenme riski göz ardı edilemez. Bu çocuklara ileride DNA testi zorunluluğu getirilmesi düşünülmeli” dedi.
Geçmişteki skandallar hâlâ etkili
Hollanda’da sperm bağışı alanındaki tartışmalar yeni değil. 1980’li ve 1990’lı yıllarda bazı hekimlerin kendi spermleriyle onlarca çocuğa “baba” oldukları ortaya çıkmıştı. Ardından “seyahat eden bağışçılar” olarak bilinen ve farklı ülkelerde 100’den fazla çocuğa sperm bağışlayan kişilerin varlığı gün yüzüne çıkmıştı. Tüm bu gelişmeler, Hollanda hükûmetini bağışçılarla ilgili daha katı yasal düzenlemelere zorlamıştı.
Yeni düzenleme yolda
Ortaya çıkan son tablo üzerine Hollanda Sağlık Bakanlığı’nın, sperm bağışında tekil kayıt sistemini zorunlu hâle getirecek ve klinik denetimlerini sıkılaştıracak yeni bir yasa hazırlığı içinde olduğu belirtiliyor. DNA kayıtlarının merkezi bir veri tabanında tutulması da gündemde. Amaç, hem bireysel hakları korumak hem de etik sınırların ihlal edilmesini önlemek.
Geri Dön 15 Nisan 2025 Salı Önceki Yazılar