Hollandalıların yüzde 40’ından fazlası kaygı ya da depresyon yaşıyor

Hollanda’da ruh sağlığı sorunları dikkat çekici boyutlara ulaştı. Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü (RIVM) ile Trimbos Enstitüsü’nün verilerine göre, ülke nüfusunun yüzde 40’ından fazlası hayatının bir döneminde kaygı (anksiyete) ya da depresyon yaşıyor.

Yetişkinlerin yaklaşık dörtte birinin hâlihazırda bir ruh sağlığı sorunu bulunduğu belirtiliyor. Her 20 yetişkinden biri ise bu nedenle uzman ruh sağlığı hizmeti alıyor.

Son on yılda keskin artış

Kaygı veya depresyon yaşayanların oranı son on yılda belirgin biçimde yükseldi. 2014’te yüzde 36 olan oran, geçen yıl neredeyse yüzde 44’e çıktı. Artışın özellikle gençler ve kadınlar arasında daha belirgin olduğu vurgulanıyor.

RIVM ve Trimbos Enstitüsü, kurulacak yeni hükûmete ruh sağlığına ciddi yatırım yapma çağrısı yapıyor. Kurumlar, özellikle ‘önleyici adımlara odaklanılmasını ve sorunların erken fark edilmesini’ istiyor. Böylece rahatsızlıkların ileride daha ağır hâle gelmesinin önüne geçilebileceği ifade ediliyor.

Borç, güvencesizlik ve ruh sağlığı

Uzmanlar, maddi güvencesizlik ile kaygı ve depresyon arasında güçlü bir bağ olduğuna dikkat çekiyor. Bu nedenle insanların borç durumlarının daha yakından izlenmesi ve mali sorunların büyümeden ele alınması öneriliyor.

Ruh sağlığı sorunu geliştiğinde ise yalnızca klasik ruh sağlığı hizmetlerinin değil, bunun dışında da erişilebilir ve uygun destek mekanizmalarının devreye girmesi gerektiği belirtiliyor.

Ekonomik yük milyarlarca avroyu buluyor

Araştırmaya göre, ruh sağlığı sorunlarının topluma maliyeti her yıl milyarlarca avroyu buluyor. Tedavi gören kişiler bir süre çalışamıyor ya da kalıcı iş gücü kaybı yaşayabiliyor. Öte yandan, tedaviye erişim çoğu zaman kolay değil; bekleme sürelerinde belirtiler daha da ağırlaşabiliyor.

Trimbos ve RIVM, Hollanda’nın kişi başına yılda yaklaşık 500 avroyu ruh sağlığı hizmetlerine harcadığını aktarıyor. Her iki kurum da uzun süredir bu alana daha fazla yatırım yapılmasını savunuyor ve yeni hükûmete ruh sağlığını ‘öncelikli politika alanı’ hâline getirme çağrısında bulunuyor.