Belçika'da bu hafta neler yaşandı?

Belçika’da cezaevi personeli, artan şiddet olayları ve personel eksikliği nedeniyle 24 saatlik grev yaptı. Haren Cezaevi’nde bir gardiyanın saldırıya uğraması, grevin temel nedeni olarak öne çıktı. Sendikalar, aşırı kalabalık ve güvenlik sorunlarına çözüm bulunmasını talep etti.

Öğretmenler tasarruf tedbirlerine karşı greve gitti

Fransızca eğitim veren öğretmenler, hükûmetin tasarruf planlarını protesto etmek için bir günlük iş bırakma eylemi düzenledi. Öğretmenler, bütçe kesintilerinin eğitim kalitesini ve emeklilik haklarını olumsuz etkileyeceğini vurguladı. Eğitimde uzun süredir yaşanan öğretmen eksikliği ve çift dilli sistemin getirdiği zorluklar eylemin temel konuları arasında yer aldı.

Gıda fiyatlarında rekor artış

Belçika’da son üç yılda gıda fiyatları yüzde 27 oranında artarken, zeytinyağı fiyatları yüzde 100’den fazla yükseldi. Bu artış, Belçika’yı komşu ülkelerden daha yüksek bir maliyetle karşı karşıya bıraktı.

Emeklilik yaşı artırılıyor

Belçika’da emeklilik yaşı 2025’te 66’ya, 2030’da ise 67’ye çıkarılacak. Yaşlanan nüfus nedeniyle sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla alınan bu karar, protestolara rağmen değişmedi. Ancak sosyalist partilerin yeni hükûmetle müzakerelere dahil olması durumunda bazı değişiklikler yapılabileceği belirtiliyor.

Filistin’in ilk büyükelçisi göreve başladı

Filistin’in Belçika’daki ilk büyükelçisi Amal Jadou, görevine resmen başladı. Filistin’in devlet olarak tanınması tartışmaları, İsrail-Filistin gerilimiyle birlikte Belçika siyasetinin önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam ediyor.

Gençlere yönelik alkol reklamlarına yasak

2025 itibarıyla Belçika, alkol reklamlarını okullara yakın bölgelerde ve sosyal medya platformlarında yasaklamaya hazırlanıyor. Bu düzenleme, gençleri alkolün zararlarından korumayı hedefliyor.

İltica başvurularını sınırlamaya yönelik yeni düzenlemeler

Belçika, başka AB ülkelerinde sığınma hakkı kazanmış mültecilerin yeniden başvuru yapmalarını engellemek için adımlar atıyor. Göç Bakanı Nicole de Moor, bu durumun iltica sistemine zarar verdiğini belirtti. Mülteci merkezlerindeki kapasite sorunları ve sokakta kalan sığınmacılar ise iltica sisteminin çözüm bekleyen diğer sorunları arasında yer alıyor.