Yeni hükümetten Müslümanların eleştirilerine yanıt

Mayıs ayında göreve başlaması beklenen CDU/CSU ve SPD ortaklığındaki yeni Alman hükûmeti, hazırladığı koalisyon sözleşmesinde Müslümanlara dair açık bir ifade yer almaması nedeniyle eleştirilerin hedefi oldu.

Eleştiriler üzerine açıklama yapan CDU/CSU ve SPD temsilcileri, sözleşmenin ayrımcı olmadığını savundu. CDU/CSU Federal Meclis Grubu Din Politikaları Sözcüsü Thomas Rachel, Tagesspiegel gazetesine yaptığı açıklamada, koalisyon protokolünde dini toplulukların toplumun refahına katkısının vurgulandığını belirtti ve “Bu ifadeler elbette Müslüman toplulukları da kapsıyor” dedi.

SPD: Müslümanlar bu toplumun ayrılmaz bir parçası

SPD’nin din politikaları sözcüsü Lars Castellucci ise Müslümanların Almanya toplumunun vazgeçilmez bir parçası olduğunu vurguladı. Castellucci, siyasetçilerin görevinin sadece sorun çözmek değil, aynı zamanda herkesi kapsayan sıcak bir toplumsal ortam oluşturmak olduğunu söyledi.

Ancak Castellucci, Müslüman topluluklarla diyaloğun doğru aktörlerle yürütülmesi gerektiğini belirterek, bu çerçevede İslam Konferansı gibi platformların önemli olduğunu ifade etti. Adını vermeden DİTİB’e göndermede bulunan SPD’li siyasetçi, “Almanya’dan çok Türkiye’yle ilgilenen temsilcilerle bu süreç sağlıklı işlemez” dedi.

Foroutan: Bu protokol çağ dışı

Almanya Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkanı Naika Foroutan ise koalisyon sözleşmesini “çağ dışı” olarak nitelendirdi. Tagesspiegel gazetesine konuşan Foroutan, metinde “İslam” ya da “Müslüman” kelimelerinin hiç geçmediğine dikkat çekti. Sadece “İslamcılık” başlığı altında güvenlik odaklı bir yaklaşım benimsendiğini ifade etti.

Foroutan, sözleşmenin 1960’ların göçmenleri inkâr eden yaklaşımını andırdığını belirtti. Yaklaşık 6 milyon Müslüman’ın yaşadığı Almanya’da bu kitlenin topluma kattığı değerlerin görmezden gelindiğini vurgulayan Foroutan, öğretmen, gazeteci, imam ya da antrenör olarak topluma katkı sunan Müslümanların hâlâ görünmez kılındığını söyledi.