Kısmi hastalık raporu tartışmaları: Aile hekimleri ve DGB’den itiraz

Almanya’da grip ve koronavirüs vakalarının artışıyla birlikte iş gücü açığı da büyüyor. Bu gelişmeler, hastaların günde birkaç saat çalışmasına imkân tanıyan kısmi iş göremezlik uygulamasını yeniden gündeme getirdi. İskandinav ülkelerinde uzun süredir başarıyla uygulanan bu sistem, Almanya için yeni sayılmasa da aile hekimleri ve sendikalar bu öneriye karşı temkinli yaklaşıyor.

Aile hekimlerinin çekinceleri

Almanya Aile Hekimleri Birliği temsilcisi Vincent Jörres, kısmi iş göremezlik sisteminin uygulanmasının pratikte zor olduğunu vurguladı. Jörres, hekimlerin hastanın ne kadar çalışabileceğini belirlemesinin her zaman mümkün olmadığını ifade etti ve her işin uzaktan yapılma imkânının bulunmadığına dikkat çekti. Birlik, bu uygulamanın mantıklı ve uygulanabilir olmadığı görüşünde.

Sendikalardan tepki

Alman Sendikalar Birliği (DGB) temsilcisi Anja Piel, öneriyi “saçma” olarak değerlendirerek, “Hasta bir çalışan tamamen iyileşmeden işe dönmemelidir; aksi hâlde ciddi sağlık sorunları riski artar” dedi. Piel, birçok çalışanın zaten hasta halde işe gitmek zorunda kaldığını hatırlattı.

İsveç’teki başarılı örnekler

İsveç, uzun süreli hastalıklar için kısmi iş göremezlik uygulamasını başarıyla yürütüyor. Bu sistem sayesinde, hekim onayı ile günde iki, dört veya altı saat çalışabilen hastalar iş hayatına daha hızlı dönebiliyor ve erken emeklilik oranları azalıyor. IGES Araştırma Enstitüsü’nden Martin Albrecht, İsveç’in bu konuda olumlu sonuçlar aldığını belirtiyor.

Almanya için uyarlanabilir mi?

Almanya’da kısmi iş göremezlik daha çok kısa süreli hastalıklar için düşünülse de İsveç bu uygulamayı genellikle kanser ve depresyon gibi uzun vadeli hastalıklar için kullanıyor. Almanya bu konuyu son yıllarda birçok kez gündeme getirse de henüz kesin bir adım atabilmiş değil.