Dobrindt’ten Afrika’da iade merkezi önerisi

Dobrindt, DW’ye verdiği röportajda yasa dışı göçle mücadelede ‘sert bir çizgi’ izlediğini söyledi, iltica hakkına dokunmadığını ancak sistemin kötüye kullanılmasını engellemek istediğini vurguladı.

“Sert bir çizgim var, ilk günden gerekli kararları aldık”

Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) üyesi İçişleri Bakanı Dobrindt, DW’nin sorularını yanıtlarken, Almanya’ya yapılan ilk iltica başvurularında görülen yüzde 60’lık düşüşü ‘büyük bir başarı’ diye nitelendirdi.

“Benim çizgim çok sert ve öyle de tanımlanıyor” diyen Dobrindt, sınır kontrollerinin sıkılaştırılması ve geri çevirmelerin artırılması sayesinde bu gerilemenin sağlandığını söyledi.

Bireysel iltica hakkının tartışma konusu olmadığını vurgulayan Bakan, “İltica konusunda bireysel hak söz konusu. Bunu sorgulamaya açmıyorum. Ben bu hakkın kötüye kullanımını sorguluyorum. Bunun da mümkün olan en iyi şekilde engellenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Afrika’da ‘iade merkezleri’ için partner ülke arayışı

Dobrindt, göç politikasındaki dönüşümün artık Avrupa düzeyinde ilerletilmesi gerektiğini belirterek, AB Göç Anlaşması’nın önümüzdeki yıl yürürlüğe girmesiyle birlikte sığınmacıların Birlik içinde daha adil dağıtılmasının hedeflendiğini hatırlattı.

Almanya, iltica başvurusu sahiplerinin, ayak bastıkları ilk AB ülkesinde başvuru sürecine alınmasını ve bu kişilerin başka ülkelere geçişine izin verilmemesini talep ediyor. Ancak ilk giriş yapılan ülkelere geri göndermelerin çoğu zaman zorlu bir süreç olduğuna dikkat çeken Dobrindt, “Bunun mümkün hâle getirilmesi gerekiyor” dedi.

Bakan, bazı Avrupa ülkeleriyle birlikte iltica başvurusu reddedilenlerin gönderilebileceği ‘iade merkezleri’ kurulması için Afrika’da bir partner ülke aradıklarını söyledi:

Kesin olan şu ki bu partner ülkenin Afrika kıtasında bir ülke olması gerek.

Planlara göre bu merkezlerin bulunduğu ülkenin, sığınmacının menşe ülkesi olma şartı aranmayacak. Hangi ülkeyle böyle bir ortaklık kurulabileceği ve birlikte adım atılıp atılmayacağı ise hâlen birden fazla ülke tarafından değerlendiriliyor.

“Rusya Almanya’yı istikrarsızlaştırmak istiyor”

Dobrindt, röportajda güvenlik başlıklarına da değinerek, Rusya ve diğer yabancı aktörlerin Almanya’yı istikrarsızlaştırmak istediğini savundu.

Baltık Denizi’ndeki veri kablolarına yönelik saldırılara, insansız hava araçlarından kaynaklanan tehditlere ve siber saldırılara dikkat çeken İçişleri Bakanı, bu saldırıların bir kısmının Rusya’dan geldiğini söyledi ve önümüzdeki aylarda bu tür girişimlerin artacağı yönünde uyarıda bulundu.

AfD Eş Genel Başkanı Tino Chrupalla’nın, “Her ülke Almanya için tehdit hâline gelebilir” sözlerine de tepki gösteren Dobrindt, Polonya gibi ülkeleri de örnek gösteren bu değerlendirmeyi ‘saçmalık’ olarak niteledi.

AfD’nin yükselişi: Yasaklamak değil, siyasetle etkisizleştirmek gerek

Anketlerde aşırı sağcı Almanya için Alternatif’in (AfD) yükselişi sürerken, Dobrindt bu tabloyu ‘toplumsal kutuplaşma’ ile açıkladı.

Bakan, AfD’ye karşı parti yasağı tartışmalarına mesafeli durdu ve “Geçmişte de her zaman oldukça net bir biçimde ifade ettiğim üzere; AfD’yi yasaklamak değil, siyaset yoluyla etkisiz hâle getirmek siyasetçilerin görevi olmalı” dedi.

Alman Birinci Kanalı ARD’nin güncel Deutschlandtrend anketine göre ‘göçü durdurmak isteyen’ AfD yüzde 26 ile iktidardaki Birlik partilerinin (CDU/CSU) yalnızca bir puan gerisinde yer alıyor. Aynı ankette AfD’nin oy oranı geçen ay yüzde 22 olarak ölçülmüştü.

Dobrindt ise göç politikasındaki sertleşmiş çizginin, radikal partilerin yükselişini frenlemek için de gerekli olduğunu savunuyor.