AVRUPADAN Youtube Video
Bütçe krizi: Borç freni askıya alındı, tartışmalar sürüyor
Bakanlar Kurulu, bütçe krizinin aşılması amacıyla borç freninin askıya alınmasına dair taslağı kabul etti. Dördüncü kez üst üste askıya alınmak istenen borç freniyle ilgili tartışmalar yaşanıyor.
Almanya'da Bakanlar Kurulu, Anayasa Mahkemesinin hükûmetin kullanılmayan 60 milyar avroluk Covid fonunun yeniden tahsisinin yasal olmadığı kararından kaynaklanan bütçe krizini aşmak için, borç frenini geçici olarak askıya alacak 2023 ek bütçe taslağını kabul etti.
Borç freninin aksıya alınması, Rusya-Ukrayna savaşıyla ortaya çıkan enerji kriziyle gerekçelendirildi. Ukrayna'daki savaşın etkilerinin Alman hükûmetinin gelir ve harcamalarını önemli ölçüde etkilemeye devam edeceği belirtildi.
Art arda dördüncü kez askıya alındı
Ek bütçeyle Alman hükûmeti, ülkenin bütçe açığını gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 0,35'i ile sınırlayan Anayasadaki borç freni mekanizmasını art arda dördüncü yıl askıya aldı.
Alman hükûmetinin daha önce planlanan 45 milyar avro yerine artık 70,6 milyar avro civarında borç alması gerekecek.
Borç freni mekanizmasının dördüncü kez askıya alınmasına Federal Meclis'in onay vermesi gerekiyor. Ek bütçenin Meclis'te gelecek ay oylanması bekleniyor.
Borç freni neden askıya alındı?
Almanya Anayasa Mahkemesi, 15 Kasım'da, Alman koalisyon hükûmetinin koronavirüs salgını döneminden kalma 60 milyar avroluk kullanılmamış krediyi bir iklim fonuna aktarma kararının anayasaya aykırı olduğunu kararlaştırmıştı. Kararın ardından Alman federal hükûmeti tartışmalı bütçe konusunda zor kararlarla karşı karşıya kaldı.
Korona salgını sırasındaki acil durum nedeniyle federal hükûmetin, borç alımını 60 milyar avro artırmasına karşın koronavirüs ve sonuçlarıyla başa çıkmak için söz konusu krediye ihtiyaç duyulmadı.
Trafik ışığı koalisyonu, söz konusu krediyi ülkenin İklim ve Dönüşüm Fonu için kullanmak istemişti. Ekonomistlere göre mahkemenin kararı, federal hükûmeti bu yasama döneminin en büyük ekonomi politikası sorunuyla karşı karşıya bıraktı.
Borç freni askıya alınmasının etkileri
Borç freninin askıya alınması, Alman hükûmetinin 2023 yılında daha fazla harcama yapmasına olanak tanıyacak. Bu durum, enerji krizi ve Ukrayna savaşının etkileriyle mücadeleye yardımcı olmak için kullanılacak. Ancak, borç freninin askıya alınması, Almanya'nın mali disiplinini zayıflatabileceği ve gelecekteki borçlanma maliyetlerini artırabileceği için eleştiriliyor.
FDP: Devir tasarruf devri
Hükûmetin küçük ortağı FDP, bütçe krizini 'sıkı kemer sıkma' önlemleriyle çözmek istiyor. FDP Meclis Grubu Başkanı Christian Dürr, "Federal ve eyalet hükûmetlerinin harcama sorunu var ve bu noktada tasarruflara ihtiyaç var. Devir tasarruf devri" dedi. Dürr, 2023 yılı için borç freninden muafiyet sağlansa bile ek borç oluşmayacağını savundu.
Yeşiller tasarrufa karşı uyardı: İlerlemeyi durdurmamalı
Sıkıntılı bütçe durumu göz önüne alındığında, hükûmetin daha fazla harcama için neredeyse hiç hareket alanı yok. Yeşiller Partisi Eş Başkanı Omid Nouripour, tasarruftan kaynaklanacak aksaklıklara karşı uyarıda bulundu. Nouripour, ülkenin modernizasyonunun ilerlemesi ve Almanya'nın rekabet gücünü kaybetmemesi gerektiğini söyledi.
Birlik, kararın gerekçesini inceleyecek
Birlik Partileri CDU/CSU ise, acil durumun gerekçesini dikkatle inceleyip Meclis'te nasıl oy kullanılacağına karar vereceğini duyurdu. Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Mathias Middelberg dpa’ya verdiği demeçte, "Ne olursa olsun dava açılmasını tavsiye etmem” dedi. Birlik, ilk davayı Anayasa Mahkemesi'nde açmıştı.
Giffey'den hükûmetler arası toplantı çağrısı
Bütçe krizi, eyaletleri de etkiliyor. Berlin'in Ekonomik İşlerden Sorumlu Bakanı Franziska Giffey, federal ve eyalet hükûmetleri arasında yeni bir toplantı yapılması çağrısında bulundu. Giffey, federal ve eyalet ekonomi ve enerji bakanlarıyla yaptığı görüşmelerin ardından, "Bundan sonra ne olacağına dair hızlı bir şekilde netlik bekliyoruz. Artık üç şeyin gerekli olduğunu açıkça belirttim: güven, güvenilirlik ve eksiksizlik” dedi.
Sol Parti'den acil eylem çağrısı: Servet vergisi getirin
Sol Parti de hızlı eylem çağrısında bulundu. Sol Parti, kendi hesaplamalarına göre 300 milyar avroya kadar gelir getirmesi gereken servet vergisi çağrısını yineledi. Sol Parti Başkanı Janine Wissler, bunun 2 milyon avroyu aşan özel varlıkları ve 5 milyon avroyu aşan ticari varlıkları etkileyeceğini söyledi. Verginin 'kademeli olarak' tasarlanması gerektiğini söyleyen Wissler “Bu, varlıklar ne kadar yüksek olursa verginin de o kadar yüksek olduğu anlamına geliyor” dedi ancak tam olarak ne kadar kesinti yapılacağını söylemedi.
Sol Parti ayrıca eğitim, demir yolu veya iklimin korunması gibi yatırımlar için daha fazla kredi alabilmek amacıyla Anayasadaki borç freninin kaldırılmasını da destekliyor.
SPD: Normal zamanlarda yaşamıyoruz, dolayısıyla normal bir bütçe değil
SPD Meclis Grubu Başbakanı Rolf Mützenich, federal hükümetin bütçe durumunu göz önünde bulundurarak 2024 yılı için acil durum ilan edilmesi gerektiğini belirtti. Mützenich, "Normal zamanlarda yaşadığımızı düşünmüyorum, dolayısıyla bu da normal bir bütçe değil" diyerek, acil durum ilanının zaruri olduğunu savundu. Borç freninin dördüncü kez askıya alınması, Mützenich'in öne sürdüğü acil durum ilanı talebinin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
Wüst: Çocuklar ve okullar hariç her yerde tasarruf yapmalıyız
Kuzey Ren-Vestfalya Başbakanı Hendrik Wüst ise tasarruf yapılması gerektiğini savunarak, eyaletinde 'çocuklar ve okullar hariç' tüm departmanlarda tasarrufa gitme çağrısında bulundu.
CDU'lu Merz: Sosyal yardımlar kısılsın
CDU lideri Merz, tartışmalara Vatandaşlık Parası'nda (Bürgergeld) tasarruf önerisiyle katıldı. Merz, "Her yerde çalışkan insan sıkıntısı var. İşe gitmeyi giderek daha az çekici hâle getiriyoruz. Yeni teşviklerle devletin sosyal harcamalarda tasarruf yapması ve yeniden daha fazla vergi ve sosyal gelir elde etmesi mümkün" dedi.
Geri Dön 28 Kasım 2023 Salı Önceki Yazılar