Avrupa'da 'Türkiye' tartışması

Avrupa Parlamentosu'nun (AP) muhafazakar milletvekillerinden oluşan Avrupa Halk Partisi'nin (EPP) lideri Manfred Weber, Funke Medya’ya verdiği demeçte; Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakerelerine artık son verilmesi gerektiğini söyledi. Weber, “Son bir kaç yıl, Türkiye ile yakın bir partnerliğin önemli olduğunu gösterdi. Ancak kimse Türkiye'nin AB'ye üye olmasını istemiyor. Ne Türkiye istiyor ne de AB..." ifadelerini kullandı.

“Erdoğan, İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli”

Weber, Erdoğan ile iş birliğine ihtiyaç duyduklarını dile getirirken, "Erdoğan, şimdi derhal İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeli" dedi.

Yeşiller Partili Tarım Bakanı Cem Özdemir ise, dış politika konularında örtbas etmenin, geçiştirmenin nelere yol açabildiğini Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile tecrübe ettiklerini hatırlattı. Özdemir, "Tanrı'ya şükürler olsun ki, Putin ile mücadelede köklü politika değişikliğine gittik. Aynı şeyi şimdi Türk aşırı milliyetçiliğiyle, köktendinciliği ile mücadelede de yapmamız gerekiyor" dedi.

“Erdoğan bazı sorulara yanıt vermek durumunda”

Federal Meclis'teki Dışişleri Komisyonu'nun Başkanı SPD'li Michael Roth da, ARD'ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Erdoğan bazı sorulara yanıt vermek durumunda: Türkiye, NATO'da güvenilir bir rol oynayabilir mi? Yani İsveç'e vetosundan vazgeçer mi? Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulayacak mı? İnsan hakları aktivistlerini serbest bırakacak mı? Giderek artan oranda Erdoğan'ın yörüngesine giren Türkiye AB'ye aday bir ülke olmaya devam edebilir mi?

“Daha demokratik Türkiye’de yaşayabileceğine inanlara atılmış bir tokat olur”

Weber’e karşı çıkan isimlerden SPD Milletvekili Nils Schmid ise RND’ye verdiği demeçte, "AB katılım sürecini iptal etmek, muhalefetin ve bir aşamada daha demokratik bir Türkiye'de yaşayabileceğine güvenen herkesin suratına atılmış bir tokat olur" diye konuştu.

"Temmuzdaki NATO zirvesi Türkiye ile ilişkilerin geleceği için ilk sınav"

Almanya Federal Meclisi'ndeki Hristiyan Birlik (CDU/CSU) Grubu Dış Politika Sözcüsü Jürgen Hardt ise, temmuzdaki NATO zirvesini işaret ederek "Türkiye ile ilişkilerin geleceği açısından ilk sınav" ifadelerini kullandı. Hardt şöyle konuştu:

Erdoğan aklı selim bir analizin ardından, ülkesinin büyük ekonomik sorunlarının ancak AB ve Almanya ile çözülebileceği sonucuna varabilir. Aşırı borçlanma ve TL'deki değer kaybı nedeniyle Türkiye ekonomisi zor durumda. Erdoğan, öncelikle ülkesinin çıkarlarını gözetmek zorunda kalacak. AB’nin, iş birliği yapabileceği tek partner olduğunu kabul etmek durumunda kalacak. Temmuz ayındaki NATO zirvesini Türkiye ile ilişkilerin geleceği açısından ilk sınav. Erdoğan, aylardır engellediği İsveç'in NATO üyeliğine yeşil ışık yakarak nerede durduğunu kanıtlayabilir.