Almanya neden Ruanda'da nükleer reaktör inşa ediyor?

Almanya nükleer enerjiden çıkmış olsa da, nükleer teknolojide yenilik arayışları sürüyor. Ancak bu arayışın meyvesi, Almanya’da değil, Afrika ülkesi Ruanda’da toprak bulacak. Alman mühendisliğiyle geliştirilen Dual-Fluid reaktörü, Ruanda’da kurulacak ilk deneysel tesiste test edilecek.

Dual-Fluid teknolojisi nedir?

Dual-Fluid reaktörleri, geleneksel reaktörlere kıyasla yakıtı 20 kat daha verimli kullanıyor. Sıvı yakıt yapısı sayesinde, Çernobil veya Fukushima gibi felaketlerin tekrarlanması ihtimalinin ortadan kalktığı belirtiliyor. Kağıt üzerinde güvenli ve verimli bir çözüm gibi duruyor.

Neden Ruanda seçildi?

MDR'nin haberine göre; proje yöneticisi Dr. Götz Ruprecht, Ruanda'nın yeni teknolojilere daha açık olduğunu ve izin süreçlerinin çok daha hızlı ilerlediğini söylüyor. Almanya'da böyle bir proje, yıllarca bürokrasiye takılabilirdi. 100 milyon avro bütçe bulunur bulunmaz inşaata başlanacak, iki yıl içinde ilk deneyler tamamlanacak.

Bununla birlikte, Almanya’da halkın ve kurumların haklı olarak sorduğu çevresel ve güvenlik sorularına Ruanda’da ne ölçüde alan tanınacağı da tartışma konusu. İnsan hakları örgütleri, Avrupa'da demokratik denetime takılacak bir projenin, daha az kamuoyu baskısının olduğu bir ülkede hayata geçirilmeye çalışılmasını eleştiriyor.

Riskler ve belirsizlikler

Enerji mühendisi Dr. Patrick Sauter, sıvı metallerin 1000 derece sıcaklıkta çalışacağı iki ayrı devrenin çok dayanıklı malzemeler gerektirdiğine dikkat çekiyor. Korozyon ve malzeme yıpranması gibi temel mühendislik riskleri hâlâ çözülmeyi bekliyor. Gerçek şartlarda nasıl sonuçlar alınacağı henüz bilinmiyor.

Sonuç: Büyük potansiyel, büyük belirsizlik

Ruanda’daki Dual-Fluid demonstratör başarılı olursa, uluslararası yatırımcılar projeye hızla ilgi gösterebilir. Ancak teknoloji hâlâ yalnızca teorik düzeyde kanıtlanmış durumda. Gerçek uygulamada nasıl sonuçlar doğuracağı büyük bir soru işareti olarak duruyor.