İngiltere’de bu hafta neler yaşandı?

Grev dalgası sürüyor

Ada’da bu hafta gündem yine grevler oldu. Grev dalgasının sürdüğü ülkede bakanlar, bunlara bir son vermek niyetiyle demir yolu, sağlık ve eğitim sendikaları liderleriyle masaya oturdu. Müzakerelerden hiçbir sonuç çıkmadı. Sendikalar bunu ‘tam bir hayalkırıklığı’ olarak nitelendirirken hükûmet ‘yapıcı ve başarılı görüşmeler’ geçtiği kanaatinde. Ancak hükümetin grev karşıtı yasa tasarısı da Parlamento’ya sunuldu. Yasa kabul edilirse, grevler sırasında asgari kamu hizmetinin devam etmesi zorunlu kılınacak. Yani işçilerin üretimden, hizmetten veya emekten gelen gücü ciddi oranda kırılmış olacak. Başbakanlık tasarıyı ‘halkı korumak için gerekli’ olarak nitelendirdi. Sendikalar ise bunu grev hakkına bir saldırı olarak gördüklerini, yasanın geçmesi hâlinde dava açacaklarını duyurdu.

Hükûmet ile sendikalar arasındaki ihtilaf ambulans çalışanlarını ikinci kez greve götürdü. İngiltere ve Galler’de 25 bine yakın ambulans personeli Noel’in ardından ikinci kez greve çıktı. Sendika temsilcisi grevdeki çalışanların hiçbirinin görevini bırakmak istemediğini ancak koşulların onları greve zorladığının altını çizdi. İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi de ciddi bir krizde. Verilere göre aralık ayında 54 bin 500 kişi 12 saatten fazla ambulans bekledi. İşçi Partisi de bunu tarihin en büyük krizi olarak değerlendiriyor.

Ekonomi büyüdü, resesyon yine de kapıda

Bütün bunlar yaşanırken ekonomi kasım ayında yüzde 0,1 büyüdü. Ekonomistlerin beklentisi, yüzde 0,2’lik bir küçülme yönündeydi. Ekonomik büyümede servis sektöründeki yüzde 0,2’lik artış önemli rol oynadı. Uzmanlar, bu artışı Dünya Kupası sırasında barlara talebin artması ve daha fazla insanın eve yemek sipariş etmesine bağlıyor. 

Yine de, 3 aylık dönemde ülke ekonomisi toplam yüzde 0,3 küçüldü. BBC Ekonomi Editörü Faisal Islam’a göre, İngiliz ekonomisi giderek zayıflasa da halen resmen resesyonda değil. Ancak İngiliz Ticaret Odaları Birliği, ekonominin 2023 sonuna kadar küçülmeye devam etmesini bekliyor.