İngiltere'de bu hafta neler yaşandı?

İngiltere Parlamentosu Sağlık ve Sosyal Bakım Komitesi, ülkenin yetişkin sosyal bakım sisteminin çöküşün eşiğinde olduğu uyarısını yaptı. Rapora göre 65 yaş üstü 2 milyon, çalışma çağındaki 1,5 milyon kişi ihtiyaç duyduğu bakım hizmetine erişemiyor. Sistem; düşük kaliteli hizmetler, yetersiz finansman ve ücretsiz aile bakıcılarına bağımlılıkla ayakta duruyor. Komite, yıllık 32 milyar sterlinlik harcamanın verimsiz kullanıldığını ve yapısal reformun ertelenmesinin hem insan hayatı hem de ekonomi açısından çok daha büyük bir maliyete yol açacağını vurguladı.

Sosyal Bakım Bakanı Stephen Kinnock, göreve geldiklerinde sistemi derin bir kriz içinde devraldıklarını ve 3,7 milyar sterlinlik finansman paketiyle ilk adımları attıklarını söyledi. Barones Louise Casey liderliğinde kurulan bağımsız komisyonun önerilerinin 2026’da sunulması bekleniyor.

Üniversiteler iflas riskiyle karşı karşıya: Uluslararası öğrenci modeli çöküyor

İngiltere Öğrenci Ofisi’nin (OfS) raporuna göre, ülkenin 270 yükseköğretim kurumunun 117’si Temmuz 2025 itibarıyla bütçe açığı verecek. Uluslararası öğrenci gelirine dayalı finansman modeli, 2024’teki vize kısıtlamaları sonrası sürdürülemez hale geldi. Öğrenci sayısındaki düşüşle birlikte üniversiteler bina satışları ve geçici önlemlerle ayakta kalmaya çalışıyor. Eğitim Bakanı Bridget Phillipson, hükûmetin daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirtti. Yerli öğrenci ücretlerinin enflasyon karşısında erimesi de gelir açığını büyütüyor.

B2 düzeyinde İngilizce şartı ve öğrenci vizelerine sınırlama gündemde

İngiltere hükûmeti, kalıcı oturum, vatandaşlık ve sosyal yardımlar için B2 seviyesinde İngilizce bilgisi zorunluluğu getirmeye hazırlanıyor. Çalışma Bakanlığı bu adımın göçmenlerin topluma entegrasyonunu hızlandıracağını savunurken, sendikalar ve sivil toplum örgütleri kararı "gizli dışlama politikası" olarak eleştiriyor.

Ayrıca, bazı ülkelerden gelen öğrenci vizelerine yönelik yeni kısıtlamalar da gündemde. Öğrenci vizeleriyle gelenlerin artan iltica başvuruları nedeniyle hükûmet, yüksek oranlı başvuru ülkeleri için prosedürleri zorlaştırmayı planlıyor. Uzmanlara göre bu adımlar toplam göçü ciddi oranda etkilemeyecek ancak göçmen topluluklar arasında kaygıya yol açmış durumda.

Reform UK’den yerel yönetimlerde sığınmacı karşıtı uygulamalar

Aşırı sağcı Reform UK Partisi, yerel seçimlerde kazandığı belediyelerde sığınmacıların otellere yerleştirilmesini yargı yoluyla engellemeye hazırlanıyor. Parti Başkanı Zia Yusuf, otel kullanımının imar yasalarına aykırı olduğunu savunarak dava açacaklarını bildirdi. Partinin yeni seçilen belediye başkanlarından Andrea Jenkyns ise sığınmacıların “çadırlarda kalmasını” savundu.

Parti, “çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık” (DEI) harcamalarını da mercek altına alacak. Bu söylemler, Reform UK’nin yerel başarısını ulusal siyasetteki yükseliş arayışına bağladığını gösteriyor.

İngiltere ile ABD arasında çelik ve otomobilde gümrük anlaşması

İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve ABD Başkanı Donald Trump arasında imzalanan yeni ticaret anlaşmasıyla, ABD İngiltere menşeli çelik ve alüminyuma uyguladığı yüzde 25'lik gümrük vergisini kaldırdı. Ayrıca İngiliz otomobillerine yönelik yüzde 27,5’lik tarife yıllık 100 bin araçla sınırlı olmak üzere yüzde 10’a indirildi. Bu düzenleme özellikle Bentley, Aston Martin ve Jaguar Land Rover gibi lüks markaları destekleyecek. Starmer, tarımda İngiltere standartlarının korunduğunu vurgulayarak anlaşmayı “kazan-kazan” olarak tanımladı.

Kanserde devrim niteliğinde test: Belirtisiz dönemde yüzde 99 doğrulukla teşhis

İngiltere’de geliştirilen yapay zekâ destekli miONCO-Dx kan testi, belirtiler ortaya çıkmadan 12 kanser türünü yüzde 99 doğrulukla tespit edebiliyor. Test şu anda 8 bin gönüllüyle klinik deneme aşamasında. Eğer başarıyla sonuçlanırsa Ulusal Sağlık Dairesi (NHS) tarafından yaygın olarak kullanılması planlanıyor. Testin, erken teşhisle birlikte tedavi şansını artıracağı ve sağlık sistemine uzun vadeli yükü azaltacağı öngörülüyor.