İngiltere ile Elon Musk arasında gerilim tırmanıyor

İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve hükûmet yetkililerinin, Elon Musk’ın sosyal medya hesabında yaptığı "İç savaş kaçınılmaz" yorumuna sert tepki göstermesinin ardından, Musk eleştirilerini sürdürdü. Starmer’ın, aşırı sağcı şiddet olayları sonrası sosyal medyanın dezenformasyonu körüklediği yönündeki açıklamalarına karşılık, Tesla'nın sahibi Musk, İngiltere’nin göçmen politikalarını eleştiren paylaşımlar yapmaya devam etti.

Gözaltı görüntülerine tepki gösterdi

Musk, sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda İngiliz polisi tarafından gözaltına alınan kişilerin videolarına da yorum yaparak, "Burası İngiltere mi, Sovyetler Birliği mi?" ifadelerini kullandı. Ayrıca, İngiltere'deki yargı sistemine ve göçmenlere yönelik tutumlara da eleştirilerde bulunarak, “Burada neler oluyor?” ve "Bunlar hâlen yaşanıyor mu?" gibi sorular yöneltti.

"Musk'ın paylaşımları nefret söylemine destek"

Musk'ın bu paylaşımları, medya analistleri tarafından dezenformasyon ve nefret söylemine destek olarak değerlendirildi. Katar'daki Northwestern Üniversitesi'nden Doç. Dr. Marc Owen Jones, Musk'ın yorumlarının, nefret içeren içeriklerin yayılmasını artırdığını belirtti.

İngiltere’de şiddet ve nefret içerikli paylaşımlar nedeniyle bazı kişiler gözaltına alındı. Bunlar arasında, sosyal medya paylaşımlarında ırkçı nefret söylemleri yayan ve şiddet olaylarına karışan kişilerin bulunduğu bildirildi.

Ne olmuştu?

İngiltere'nin Southport kentinde 29 Temmuz'da 17 yaşındaki bir saldırgan, 3 çocuğun hayatını kaybettiği, 8'i çocuk olmak üzere 10 kişinin yaralandığı bir bıçaklı saldırı gerçekleştirdi. Saldırının ardından sosyal medyada yayılan spekülatif haberler, saldırganın kimliğiyle ilgili yanlış bilgiler içeriyordu. Bu durum, Southport'taki aşırı sağcı grupların harekete geçmesine yol açtı.

Aşırı sağcılar, Southport İslam Toplumu Camisi'ne taşlarla saldırdı ve polisle çatışmaya girdi. Olaylar sırasında çok sayıda polis yaralandı, bir polis minibüsü ateşe verildi. Southport'taki bu şiddet olayları sonucunda 53 polis ve 3 polis köpeği yaralandı, 5 kişi gözaltına alındı.

Bu olaylar, 2 Ağustos'ta ülkenin doğu kıyısındaki Sunderland kentine sıçradı. Sunderland'deki Masjid-e Anwaar-e Madinah Camisi'nin önünde toplanan aşırı sağcı kalabalık, burada da polisle çatıştı. Kalabalık, polis karakolunu ateşe verdi ve bazı kamu binalarını yakmaya çalıştı. Sunderland'deki olaylar sonucunda 3 polis yaralandı ve 10 aşırı sağcı gözaltına alındı.

Aynı gün, Hartlepool, Liverpool, Glasgow ve Dover'de de aşırı sağcı gruplar toplanarak kent meydanlarında ve camilerin önlerinde protesto gösterileri düzenledi. 

3 Ağustos'ta ise Bristol, Hull, Blackpool, Stoke-on-Trent ve Blackburn gibi yaklaşık 20 İngiliz kentinde ve Kuzey İrlanda'nın başkenti Belfast'ta aşırı sağcılar sokaklara indi. Bu kentlerde göçmenlere ait iş yerleri, camiler ve polis araçları hedef alındı. Çevik kuvvet polisleriyle çatışmaya giren aşırı sağcılardan 92 kişi gözaltına alındı.

4 Ağustos'ta ise Weymouth, Middlesbrough ve Rotherham kentlerinde aşırı sağcılar göçmenleri ve Müslüman toplulukları hedef almaya devam etti. Rotherham'da düzensiz göçmenlerin ve sığınmacıların tutulduğu bir otelin önünde toplanan aşırı sağcılar, binaya taş ve sandalye gibi cisimler fırlattı.

Bu olaylarda, aşırı sağcı gruplar zaman zaman karşıt görüşlü gruplarla da çatıştı. Özellikle Hull ve Stoke-on-Trent'te iki aşırı sağcının bıçaklandığı haberleri yayıldı, ancak polis bu haberlerin doğru olmadığını açıkladı. Blackpool ve Manchester'da ise polisin çağrısıyla eylemler sona erdirildi ve yeniden toplanma yasaklandı.