AVRUPADAN Youtube Video
“Savaşı bitirmek için hiç bu kadar fırsat olmamıştı”
Moskova’daki ABD–Rusya görüşmeleri sonrası NATO, ‘savaşı bitirme’ ihtimalini Brüksel’de masaya yatırıyor. Sonuç belirsiz ama umut ilk kez bu kadar güçlü.
Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD’nin özel temsilcisi Steve Witkoff arasında yapılan görüşmenin ayrıntıları hâlâ büyük ölçüde bilinmiyor. Ancak ilk sinyaller, beklenen türden bir kriz yaşanmadığını ve temasların ‘yapıcı’ geçtiğini gösteriyor.
Bu tablo, şimdi NATO’nun siyasi merkezinde detaylı biçimde ele alınacak. NATO dışişleri bakanları bugün Brüksel’de bir araya gelerek gece Moskova’da yapılan ABD–Rusya temaslarını değerlendirecek.
Bakanların önündeki temel sorular şunlar; Görüşmelerden nasıl bir sonuç çıktı? Bundan sonra ne olacak? Savaşı bitirme ihtimali gerçekten güçlendi mi?
Rutte: Rubio yok ama temas sürekli
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, yoğun programı gerekçe gösterilerek toplantıya katılmayacak.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Rubio’nun yokluğunun siyasi bir sorun oluşturmadığını vurguladı. Rutte, “Kendisiyle sürekli temas hâlindeyim, çok yoğun çalışıyor; masasında sadece Ukrayna değil, birçok kriz var. Burada olmamasını tamamen anlıyorum, bundan bir anlam çıkarmak gereksiz” dedi.
Rutte, görüşmeler başlamadan önce sonucu ‘belirsiz’ olarak tanımlamıştı. Şimdi ise en azından bir diplomatik kopuş yaşanmamış olmasından memnun. Kremlin’den gelen ilk değerlendirmeler, taraflar arasında hâlâ ciddi anlaşmazlıklar bulunsa da görüşmelerin ‘yapıcı’ atmosferde geçtiğine işaret ediyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de Moskova temaslarının ardından yaptığı açıklamada, “Bu savaşı bitirmek için hiç bu kadar büyük bir fırsat olmamıştı” diyerek beklentiyi yükseltti.
Güvenlik garantileri ve Ukrayna’ya destek gündemin merkezinde
Brüksel’deki buluşmada NATO dışişleri bakanlarının önünde üç başlık öne çıkıyor: Ukrayna için olası güvenlik garantileri, askerî desteğin nasıl sürdürüleceği ve daha uzun vadede ülkenin NATO üyeliği perspektifi.
Rutte, Ukrayna’nın NATO’ya tam üyeliğinin ise hâlâ oldukça uzakta olduğunu açıkça söyledi. Bunun temel nedeni, ittifak içinde bu konuda gerekli oybirliğinin henüz oluşmamış olması.
Sahada ise savaş tüm şiddetiyle sürüyor. Birçok NATO ülkesi, Rusya’nın hava sahası ihlalleri ve tacizlerinden rahatsız. İnsansız hava araçlarının havaalanları, Baltık Denizi üzeri ve NATO üslerine yakın bölgelerde görülmesi, bu endişeleri artıran örnekler arasında sıralanıyor.
NATO savunma hedefinden geri adım atmıyor
Bu tabloya bakıldığında NATO, savunma kapasitesini büyütme hedefinden vazgeçmiyor. Önümüzdeki yıllarda üye ülkelerin toplam ekonomik büyüklüklerinin yaklaşık yüzde 5’ini savunma alanına ayırması hedefleniyor.
Putin, ABD heyetiyle görüşmesinden hemen önce yaptığı açıklamada, “Eğer Avrupa benimle savaş istiyorsa, hazırım” sözleriyle gerilimi daha da tırmandırmıştı.
Brüksel’deki toplantının öğle yemeği bölümüne Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrij Sybhiha ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas da katılacak.
Kallas: Putin’e güvenilemeyeceği unutulmuyor
Estonya’nın eski başbakanı olan Kaja Kallas, daha önce defalarca Putin konusunda sert uyarılarda bulunmuştu.
Kallas’ın deneyimine göre, Kremlin liderine ‘güvenilemeyeceği’ gerçeği NATO içindeki tartışmalarda da akıldan hiç çıkmıyor. Bu nedenle Brüksel’deki bakanlar, Moskova temaslarına temkinli iyimserlikle bakıyor:
Bir yanda Zelenski’nin ‘tarihi fırsat’ sözleriyle yükselen beklenti, diğer yanda ise Rusya’ya karşı derin bir güvensizlik ve devam eden askerî hazırlıklar…
NATO, bu ikili tabloyu gözeterek hem olası bir barış ihtimalini hem de uzun sürebilecek bir yıpratma savaşına hazırlığı aynı anda yürütmeye çalışıyor.
Geri Dön 03 Aralık 2025 Çarşamba Önceki Yazılar