AVRUPADAN Youtube Video
Putin: Avrupa savaş istiyorsa hazırız!
Putin’in “Savaş istiyorlarsa hazırız” çıkışı Avrupa’da alarmı artırdı. NATO tatbikatları hızlanırken, ABD–Rusya barış görüşmeleri Avrupa’sız ilerliyor.
Avrupa’da aylardır süren savaş endişesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in son açıklamalarıyla daha da arttı. Putin, başkent Moskova’da ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile Trump'ın damadı Jared Kushner’le görüşmesi öncesi gazetecilere konuştu.
Ukrayna’nın, aralarında en az ikisinin Türkiye karasularında olduğu belirtilen üç Rus gemisini insansız araçlarla hedef alması Moskova’nın tepkisini sertleştirdi.
Putin, basın açıklamasında hem Avrupa ülkelerini hem de Ukrayna’yı hedef alarak, “Eğer savaş istiyorlarsa, biz hazırız” dedi. Rus lider, Rus gemilerine yönelik saldırıları ‘korsanlık faaliyeti’ olarak nitelendirdi ve “Böyle devam ederse, Ukrayna’ya destek veren ülkelerin gemilerine de benzer faaliyetler düşünebiliriz” sözleriyle tehdit dozunu yükseltti.
Ukrayna ya da Avrupa başkentlerinden bu sözlere doğrudan bir yanıt gelmedi; ancak diplomasi kulislerine göre Avrupa başkentlerinde bir süredir süren tedirginlik daha da derinleşmiş durumda.
NATO tatbikatları: Romanya’dan Akdeniz’e savaş provası
Bu atmosferde Avrupa orduları peş peşe tatbikatlara başladı. Almanya, Polonya ve Finlandiya’da yeni askerî manevralar yürütülüyor. NATO içinde de, Rusya’ya karşı savunma ve gerektiğinde saldırı senaryolarının masada olduğu tatbikatlar hız kazandı.
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu, çoğu Avrupa ülkesine ait 32 ordunun katılımıyla, Romanya sınırında NATO’nun Sarsılmaz Dart 2025 (STEADFAST DART 25) tatbikatı başlatıldı. Yaklaşık 10 bin askerin yer aldığı tatbikatın hedefi, resmî açıklamalara göre, ABD olmadan da Rusya’ya karşı savunma kabiliyetini geliştirmek.
Aynı dönemde İngiltere, Fransa ve İtalya da Akdeniz’de uçak gemileriyle ‘Neptun Vuruşu 25-4’ tatbikatlarını icra etti. Böylece Avrupa, karada, denizde ve havada Rusya’ya karşı kapsamlı bir hazırlık çerçevesi oluşturdu.
Birçok ülkede toplum da olası bir çatışma senaryosuna hazırlanıyor. Polonya’da çocuklara atış eğitimi verilmesi, Almanya’da okullarda ‘savaş hâlinde yapılması gerekenler’ başlıklı derslerin gündeme gelmesi bu tabloya örnek olarak gösteriliyor.
SAFE ile 150 milyar avroluk savunma hamlesi
Avrupa’nın hedefi yalnızca savunma hatlarını güçlendirmek değil; gerektiğinde caydırıcı ve saldırı kapasitesini de artırmak.
Security Action for Europe (SAFE) programı kapsamında Avrupa Birliği genelinde savunma harcamalarına 150 milyar avroya kadar uzun vadeli kredi imkânı sağlanıyor. Bu kaynak; hava savunma sistemleri, mühimmat, insansız hava araçları, yeni nesil komuta–kontrol altyapıları ve lojistik hatların güçlendirilmesi için kullanılıyor.
Brüksel, bu yatırımlarla önümüzdeki beş yıl içinde Avrupa’nın ‘savaşa hazır’ bir seviyeye ulaşmasını ve ABD’ye bağımlılığın azalmasını hedefliyor.
Buna rağmen askerî uzmanlar, NATO’nun lojistik ağları, istihbarat kapasitesi ve hava gücünü büyük ölçüde ABD’nin taşıdığını; Washington olmadan ittifakın önemli bir güç kaybı yaşadığını hatırlatıyor. Avrupa’nın SAFE ve benzeri programlarla tam da bu açığı kapatmaya çalıştığı belirtiliyor.
NATO’nun siber saldırı planları ve Rusya’nın tepkisi
Batı basınında yer alan haberlere göre NATO çevrelerinde, olası bir kriz anında Rusya’ya yönelik kapsamlı siber saldırılarla ülkenin altyapısını ‘kilitleme’ senaryoları da tartışılıyor.
Moskova ise bu iddialara sert tepki veriyor. Rusya, bu tür hazırlıkları ‘sorumsuz ve gerilimi tırmandıran’ adımlar olarak nitelendiriyor ve “Rusya’ya yönelik geniş çaplı bir siber saldırının savunma reflekslerini tetikleyeceği” uyarısında bulunuyor.
Barış masasında ABD ve Rusya, Avrupa dışarıda
Sahada tansiyon yükselirken, barış arayışları ABD ve Rusya hattında sürüyor. Ancak Avrupa, bu görüşmelerde büyük ölçüde devre dışı kalmış durumda.
ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Ukrayna’daki savaşı hızla bitirmek için Moskova ile doğrudan pazarlık yürütüyor. Sızan taslaklara göre Rusya, Ukrayna’dan geniş toprak tavizleri ve ordusunu küçültmesini talep ediyor. Washington ise gözünü giderek Çin’e çevirirken, Ukrayna’ya verilen desteği sınırlı ve şartlı bir çizgiye çekmekle eleştiriliyor.
Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff, önce Cenevre’de Ukrayna tarafıyla, ardından Florida’da temaslarda bulundu. Kremlin’de Rusya Devlet Başkanı Putin’le yaptığı görüşme sonrasında, toplantıyı ‘yapıcı’ olarak nitelendirdi; ancak somut bir uzlaşma çıkmadı.
Avrupa başkentleri ise bu süreçten büyük ölçüde dışlanmış hâlde. AB ülkeleri, hem güvenlik mimarisinin hem de olası bir barış anlaşmasının tarafı olmak istediklerini dile getiriyor; buna rağmen, barış masasındaki asıl trafiğin Washington, Moskova ve Kiev arasında döndüğü görülüyor.
Avrupa, bir yandan sınırlarında savaş senaryolarına hazırlanırken, diğer yandan savaşın nasıl ve hangi şartlarla sona ereceğine dair asıl pazarlıkların dışında kalma kaygısıyla karşı karşıya.
Geri Dön 03 Aralık 2025 Çarşamba Önceki Yazılar