Belçika'da bu hafta neler yaşandı?

Belçika Adalet Bakanlığı, son 15 yılda vatandaşlık kazanmış çifte vatandaşlardan cinayet, cinsel saldırı veya organize suça karışanların pasaportlarının iptal edilmesini öngören bir yasa hazırlığında. Bakan Annelies Verlinden, vatandaşlığın bir hak değil, ayrıcalık olduğunu vurgularken, bu düzenlemenin yalnızca devlet güvenliğini değil, toplumsal düzeni bozan bireysel suçları da kapsayacağını belirtti. Yasanın yürürlük tarihi henüz belli değil ancak tasarı göçmen topluluklar ve hukukçular arasında şimdiden tartışma yarattı.

Evlerde 55 milyon elektronik cihaz çürümeyi bekliyor

Belçika’da yaklaşık 55 milyon elektronik cihaz atıl durumda. Recupel’in araştırmasına göre bunların 43 milyonu hâlâ çalışıyor. Eski cihazları "lazım olur" diye saklayan Belçikalıların büyük bir kısmı, bu ürünleri geri dönüşüme kazandırmıyor. Oysa geri dönüşüm, hem çevre hem de yerel istihdam açısından büyük katkı sağlayabilir. İkinci el elektronik cihazlara ilginin arttığı ülkede, yetkili noktalardan alınan ürünler 1 yıl garantili olarak satılıyor. Bu da sürdürülebilir tüketim için önemli bir fırsat yaratıyor.

Tomorrowland sahnesinde yangın

Belçika’nın Boom kentinde düzenlenecek Tomorrowland festivali öncesi, ana sahnede yangın çıktı. Yoğun duman nedeniyle bölge halkı uyarılırken, itfaiye yangını kısa sürede söndürdü. Olayda can kaybı yaşanmadı ancak sahne kullanılamaz hâle geldi. Festival komitesi, onarımların tamamlanacağını ve etkinliğin 18-27 Temmuz tarihlerinde planlandığı gibi yapılacağını açıkladı. Her yıl özel tema ile yeniden inşa edilen sahnede bu yıl yaklaşık 1000 kişi görev yapıyordu.

Marketlerde yeni düzenleme: Kapanış saatleri uzadı

Belçika hükûmeti, marketlerin kapanış saatini 21.00’e çekti, haftalık kapalı gün zorunluluğunu da kaldırdı. Bu adımla Belçika, Almanya ve Fransa’nın aksine daha esnek bir perakende modeli benimsemiş oldu. Yeni sistem, özellikle Hollanda’daki uygulamaya benzerlik gösteriyor. Avrupa genelinde market saatleri kültürel yapıya ve tüketici alışkanlıklarına göre farklılık gösterirken, Belçika’da yapılan değişiklik alışveriş esnekliğini artırmayı hedefliyor.

Brüksel’de aidiyet sorunu: Expat’lar hâlâ kentin dışında

Brüksel’in nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ı yabancılardan oluşsa da, bu topluluğun kentle tam olarak bütünleşemediği görülüyor. Dil yasaları, sınırlı siyasal temsil ve yüksek yaşam maliyetleri gibi nedenlerle expat’lar kamusal alanda etkisiz kalıyor. Mechelen gibi katılımcı modellerin başarıyla uygulandığı şehirler örnek gösterilirken, Brüksel’deki siyasi krizler ve “sahte Belçikalı” algısı göçmenlerin aidiyet duygusunu zedeliyor. Avrupa'nın vitrini olarak görülen Brüksel, eşit yurttaşlık temelinde bir kapsayıcılık modeli sunmakta yetersiz kalıyor.