Türk isimlilere daha zor randevu

Almanya'da Uyum ve Göç Araştırmaları Merkezinin (DeZIM) hazırladığı rapor, ülkede çok sayıda insanın ayrımcılığa veya ırkçılığa maruz kaldığını ortaya koydu. Rapora göre, Almanya'da yaşayanların yaklaşık yüzde 30'u, son bir yıl içinde ayrımcılığa veya ırkçılığa maruz kaldıklarını belirtti.

En çok ırkçılığa uğrayanlar siyahlar ve Müslümanlar

Bu oran, siyahlar ve Müslümanlar arasında daha yüksek. Siyahi erkeklerin yüzde 54,8'i, Müslüman erkeklerin de yüzde 41,2'si ayrımcılık ve ırkçılıkla karşılaştıklarını belirtirken, bu oran siyahi kadınlarda yüzde 38,1, Müslüman kadınlarda yüzde 29,7 oldu. Raporda, ayrımcılığın en yaygın görüldüğü alanlar olarak özel hayat, devlet daireleri ve sağlık kurumları gösterildi.

DeZIM direktörü Naika Foroutan, siyahi erkeklerin yüzde 41'i ile Müslüman erkeklerin yüzde 39'unun polis tarafında ırkçı ayrımcılığa maruz kaldığını aktardı.

Özel hayatta, ayrımcılık genellikle ten rengi, inanç veya köken gibi nedenlerle gerçekleşiyor. Devlet dairelerinde ise ayrımcılık daha çok bürokratik işlemler sırasında yaşanıyor. Sağlık alanında ise doktorlar ve diğer sağlık personeli tarafından ayrımcılıka uğrayanlar arasında siyahlar, Müslümanlar ve Asyalılar öne çıkıyor.

Raporun yazarlarından Frank Kalter, ayrımcılığın Almanya'da önemli bir sorun olduğunu belirterek, "Bu rapor, ayrımcılığın Almanya'da çok çeşitli şekillerde ve alanlarda yaşandığını gösteriyor. Bu durum, herkesin eşit muamele görmesi gerektiğine inanan bir demokrasi için kabul edilemez" dedi.

Kalter, ayrımcılık ve ırkçılığın, mağdurlarda korku, kaygı ve depresyon gibi olumsuz duygulara yol açtığını da vurguladı.

DeZIM'in diğer direktörü Naika Foroutan ise, "Demokrasilerde devlet dairelerinde ve kurumlarında herkese eşit davranılmaması gibi bir durumun söz konusu olmaması gerekir. Ancak, raporumuz, Almanya'da bunun olmadığını gösteriyor." ifadelerini kullandı.

Türkler daha zor randevu alıyor

Müslüman kadınların yüzde 68’i, siyahi kadınların yüzde 67’si doktorlar veya diğer sağlık personeli tarafından başkalarına kıyasla kendilerine "daha adaletsiz veya daha kötü" davranıldığını söylerken, Müslüman kadınların yüzde 35’i, siyahi kadınların yüzde 39'u ve Asyalı kadınların yüzde 29’u bu durumu düzenli yaşadıklarını aktardı.

Özellikle Türkiye ve Nijerya’da yaygın olan isimleri taşıyanlar, doktorlarda ve psikologlarda randevu alırken ayrımcılığa uğradıklarını ve Alman ismi taşıyanlara kıyasla randevu taleplerine daha az olumlu cevap aldıklarını dile getirdi.