Otomotivde finans krizinden beri en sert çeyrek

Alman otomotiv sektörü, küresel rekabetin sertleştiği bir dönemde finans krizinden bu yana en ağır çeyreklerinden birini yaşadı. Denetim ve danışmanlık şirketi Ernst&Young'ın (EY) analizine göre Volkswagen, BMW ve Mercedes-Benz’in temmuz-eylül dönemindeki faaliyet kârı yüzde 76 düştü. Üç şirketin toplam faaliyet kârı 1,7 milyar avroda kaldı. Bu seviyenin en son 2009’da görüldüğü belirtildi.

Analizde, ciro ve satış adetleri büyük ölçüde sabit kalmasına karşın kârın sert biçimde gerilediği vurgulandı. Almanya’nın, büyük otomotiv ülkeleri arasında en zayıf performansı gösterdiği ifade edildi.

Çin artık ‘motor’ değil, risk alanı

Rapor, Alman markaları için Çin’in ‘büyüme motoru’ olmaktan çıkıp sorunlu bir pazara dönüştüğüne işaret etti. Buna göre Alman üreticilerin Çin’deki satışları yüzde 9 geriledi. Çin’in toplam satış içindeki payı da önceki yıllardaki yüzde 39 seviyesinden yüzde 29’a indi.

Analizde, premium segmentte ivmenin zayıfladığı, elektrikli araçta ise Çinli tüketicilerin giderek daha fazla yerli markalara yöneldiği kaydedildi.

EY’den Mükemmel fırtına uyarısı

EY otomotiv uzmanı Constantin Gall, tabloyu “derin kriz” olarak tanımladı ve “Küresel otomotiv endüstrisi derin bir krizde, ancak şu anda en ağır darbeyi Alman otomotiv şirketleri alıyor” dedi.

Analizde; elektrikli modellerin yüksek maliyeti, pahalı dönüşüm programları, olumsuz kur etkileri ve ABD’nin gümrük politikalarının kârı aşağı çektiği belirtildi. Gall, bu unsurların özellikle Alman üreticiler için bir “mükemmel fırtına” yarattığını söyledi.

Elektrikli beklentisi tutmadı, şirketler frene bastı

Raporda, elektrikli araç pazarında beklenen büyük sıçramanın gelmediği, birçok müşterinin hâlâ içten yanmalı motoru tercih ettiği, tercihin önemli bölümünün hibrit araçlara kaydığı ifade edildi.

Bu tabloyla birlikte Almanya’da sektörde maliyet kesintileri ve istihdam azaltımı yeniden gündeme geldi. Haberde Bosch, tedarikçi ZF, Mercedes ve Volkswagen’de işten çıkarma adımlarına dikkat çekildi. Gall, “İstihdam azaltımı acı verici, ama uzun vadede rekabet gücünü artırır” değerlendirmesini yaptı.