Merz'in İsrail kararı sonrası kardeş kavgası

Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in, İsrail’in Gazze’yi işgal planına tepki olarak silah ve mühimmat ihracatını durdurma kararı, CDU ile CSU arasında gerginliğe neden oldu. Federal Meclis tatilde olmasına rağmen iki partinin milletvekilleri video konferansla bir araya geldi.

CSU’lu politikacılar, Merz’in karar öncesinde SPD Eş Başkanı Lars Klingbeil’i bilgilendirdiğini ancak kendilerini devre dışı bıraktığını savundu. CSU’lu Alexander Hoffmann, kararın “Almanya’nın yıllardır izlediği İsrail politikasından sapma” anlamına geldiğini söyledi. Stephan Mayer ise ambargonun geçici olduğuna işaret ederek “Birkaç hafta içinde gözden geçirilmeli” dedi.

Söder’den sert çıkış

CSU Genel Başkanı ve Bavyera Başbakanı Markus Söder, Merz’in kendisine danışmadan böyle bir karar almasını “yanlış” bulduğunu belirterek iptali için adım atacağını açıkladı.

CDU içinden de tepki

CDU Milletvekili Roderich Kiesewetter, kararı “Almanya’nın ağır siyasi ve stratejik hatası” olarak nitelendirdi ve Merz’i “antisemitik sokak çetelerine ve Hamas propagandasına boyun eğmekle” suçladı. CDU’lu Matthias Hauer ise sosyal medyada, “İsrail’e silah sevkiyatını kısıtlamak büyük bir hata ve korkunç bir mesaj” paylaşımında bulundu.

CSU, kararın alınma sürecine dahil edilmediklerini resmen duyurdu.

SPD'den Merz'e açık destek

CDU ile CSU arasında derin çatlak yaratan karar, diğer partilerden farklı tepkiler aldı. Koalisyon ortağı SPD, Merz’e açık destek verdi. SPD Eş Genel Başkanı ve Maliye Bakanı Lars Klingbeil, İsrail’le dayanışmanın önemini vurgularken, “Yanlış bulduğumuz şeyleri de söylemeliyiz” dedi. SPD Eş Genel Başkanı ve Çalışma Bakanı Bärbel Bas ise Merz’e yöneltilen “İsrail’e ihanet” suçlamasını ağır bulduğunu, Gazze’deki sivillerin de göz ardı edilemeyeceğini söyledi.

Aşırı sağcı AfD de ambargoyu destekliyor

Aşırı sağcı AfD de hükûmetin kısmi silah ambargosu kararını destekledi. Parti Eş Genel Başkanı Tino Chrupalla, savaş bölgelerine silah sevkiyatına her zaman karşı olduklarını hatırlattı. İsrail’i “ortak” ve “dost ülke” olarak gördüklerini belirten Chrupalla, dostların gerektiğinde birbirini eleştirebileceğini, Gazze’de “haksızlık” yaşandığını ve bu nedenle İsrail’e baskının artırılması gerektiğini savundu.