Merz’den ABD’nin yeni güvenlik stratejisine tepki

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, ABD’nin güncellenen ulusal güvenlik stratejisinin kendisi için ‘sürpriz olmadığını’ söyledi. Merz, belgenin ton ve içerik olarak Şubat ayında Münih Güvenlik Konferansı’nda ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in yaptığı konuşmayı büyük ölçüde hatırlattığını belirtti.

Vance o konuşmada Almanya ve diğer Avrupa ülkelerini ‘ifade özgürlüğünü kısıtlamak’ ve AfD gibi partileri ‘sistem dışına itmekle’ suçlamıştı. Merz, bu sözlerin kendisinde ciddi bir uyarı etkisi yarattığını anlatarak, bu tartışmaların ardından Almanya’nın savunma harcamalarını artırma kararı aldığını söyledi.

Merz, yeni strateji belgesini şöyle değerlendirdi: 

Bazı bölümleri anlaşılır, bazıları makul; ama bazı kısımlar Avrupa açısından kesinlikle kabul edilemez.

“Avrupa demokrasisini Amerikalılara bırakamayız”

ABD’nin yeni ulusal güvenlik stratejisinde, Avrupa’da demokrasi ve ifade özgürlüğünün gerilediği ve milliyetçi partilerin dışlandığı yönünde ifadeler yer alıyor. Washington’daki sağ milliyetçi yönetim ayrıca Avrupa’da milliyetçi partilerle daha yakın çalışmak istediğini ilan ediyor.

Merz ise Avrupa demokrasisinin dışarıdan ‘kurtarılmaya’ ihtiyacı olduğu görüşünü reddetti. “Eğer demokrasi gerçekten tehlikede olsaydı, bunu biz Avrupa’da kendimiz de korumayı başarırdık” diyen Merz, kıtanın demokratik kurumlarının kendi gücüne vurgu yaptı.

Başbakan’ın Washington’a mesajı ise özetle şöyle: 

America First (Önce Amerika) anlaşılabilir ama ‘America Alone’ (Sadece Amerika) olamaz. ABD’nin dünyada ortaklara ihtiyacı var. Bu ortaklardan biri Avrupa olabilir. Eğer Avrupa ile bir şey yapmak istemiyorsanız, en azından Almanya’yı partner kabul edin.

Güncellenen strateji belgesinde ayrıca, Avrupa’nın göç politikaları nedeniyle ‘ekonomik çöküşün ötesinde medeniyetini kaybetme riskiyle’ karşı karşıya olduğu gibi ağır iddialara da yer veriliyor.

Trump’ın Almanya ziyareti hâlâ masada

Merz, eski ABD Başkanı Donald Trump’a iletilen Almanya davetinin hâlâ geçerli olduğunu da açıkladı. Trump’ın kendisine ‘gelecek yıl Almanya’ya gelmek istediğini’ söylediğini aktardı ancak “Somut bir tarih yok” dedi.

Trump’ın büyükbabası Friedrich Trump, 1885’te ABD’ye göçmeden önce Rheinland-Pfalz eyaletindeki Kallstadt kasabasında büyümüştü. Merz, hazirandaki Oval Ofis görüşmesinde Trump’a büyükbabasının tarihî doğum belgesinin altın çerçeveli bir kopyasını hediye etmiş ve onu memleketine davet etmişti.

Trump’tan yeniden sert Avrupa eleştirisi

Trump ise Politico’ya verdiği yeni röportajda Avrupa liderlerini yeniden hedef aldı. Avrupa ülkelerinin başındaki isimleri ‘temelde sevdiğini’ söyleyen Trump, buna rağmen ‘iyi iş çıkarmadıklarını’ savundu ve “Bence ne yapmaları gerektiğini bilmiyorlar” dedi.

Avrupalı mevkidaşlarını ‘zayıf olmakla’ ve ‘siyasi doğruculuk peşinde koşmakla’ suçlayan Trump, ileride kendisine daha yakın bulduğu bazı Avrupalı siyasetçilere açık destek verebileceği sinyalini verdi.

Trump, özellikle göç politikasını yeniden hedef alarak, birçok Avrupa ülkesinin bu çizgi nedeniyle gelecekte ‘yaşanabilir devlet olmaktan çıkacağını’ iddia etti. Çoğu Avrupa ülkesinin ‘giderek çöktüğünü’ ileri süren Trump, olumlu örnek olarak yalnızca Macaristan ve Polonya’yı gösterdi.