Göç, salgın ve müzik: Fırat Cem Tuncel’den Üsküdar’a Giderken’in yeni yorumu

RÖPORTAJ: ZEYNEP KAYNARSOY - AVRUPADAN

Mesleğinin mühendislik olduğunu ve Türkiye’de sekiz yıl bir telekomünikasyon şirketinde çalıştığını söyleyen Tuncel, çocukluğundan bu yana beste yaptığını ve müziğin kendisi için bir tutku olduğunu söyledi:

Mühendis olarak çalışıyorum aynı zamanda müzisyenim. Müzisyenlik kısmını profesyonel olarak yapmaya çalışıyorum. İlkokul birinci sınıftan bu yana besteler yapıyorum

Türkiye’de 8 sene büyük bir telekomünikasyon şirketinde çalıştım. Ama Türkiye’de orta sınıfın küçülmesiyle maddi olarak kazancım yeterli olmamaya başladı. Aslında müziğime ayırabileceğim kaynaklar yetersiz olmaya başladı. Kendime ne yapabilirim diye sordum. Yurt dışı seçeneği çıktı karşıma. Bu şekilde müziğime daha iyi zaman ve maddi kaynak ayırabilirim diye düşündüm. İş başvurusu yoluyla buraya gelmiş oldum.

Benim için müzik yapmak kaçınılmaz  

İlhamını tecrübelerinden aldığını aktaran sanatçı, müziğin kendisi için kaçınılmaz bir şey olduğunu şu cümlelerle anlattı:

İçimden geliyor müzik. Ben istemediğim halde müzik duyuyorum kafamda. Dolayısıyla bunları kaydetme sürecine girdim. Kitap okudukça sözler de geliyor aklıma. Birilerinin beni dinliyor olması, sesimi duyuyor olması da hoşuma gidiyor. Dolayısıyla bunlar birleşince müzik yapmak kaçınılmaz bir şey oldu benim için. 

İlhamımı ise beni etkileyen hayatta karşılaştığım durumlardan, sahnelerden, olaylardan, kişilerden alıyorum. Ben duyarlı bir insanım ve dolayısıyla etkileniyorum. Bu etkiler kafamda bir anda bir şarkıya dönüşüyor. Bazen uykuda geliyor ilham, uyanıp şarkımı kaydediyorum, bazen yolda giderken veya hayatın başka herhangi bir anında beni etkileyen şeyler karşısında.

Göç etmem yaratıcılığıma katkıda bulundu 

Göçün sanatı üzerindeki etkilerini de anlatan müzisyen, Almanya’daki maddi koşulların da daha iyi olduğunu söyledi. Müzikteki değişimin de hayatın her alanında olduğu gibi bir gerçek olduğuna işaret eden Tuncel, kendi müziğindeki değişimi de şöyle anlattı:

Almanya’ya göç etmek, buradaki yaşam koşulları, bambaşka şeylerle karşılaşmamı sağladı. Bunlar alanımın genişlemesini sağladı. Bu da benim yaratıcılığıma katkıda bulundu. Aynı zamanda tabii ki daha fazla maddi kaynak olması bakımından daha iyi bir şekilde müziğimi sunabiliyorum. 

Türkiye’de yaptığım müzik daha sert bir müzikti. Çoğunlukla popüler rock tarzında olsa da yer yer metale kaçan sertlikte de şarkılarım vardı. Ortalama 10 yılda bir popüler müziğin yeni teknolojiler, trendler ve insan yaşam tarzının değişimiyle yenilendiğini söyleyebiliriz. Zamanla insan ve dünya müziği nasıl değişiyorsa, benim müziğim de öyle yeni çehrelere, soundlara evriliyor.

Müziğimle hem eskiden göç etmiş insanlara hem de onların çocuklarına dokunabileceğimi düşünüyorum

Yaptığı müzikle kimlere dokunmak istediği sorusuna Tuncel kuşaklar arasında bir bağ yakalamayı hedeflediği cevabını verdi. Üsküdar’a Giderken şarkısını yeni müzik anlayışına uyarlayarak hem eskiden göç edenlere hem de onların genç kuşak çocuklarına dokunmak istediğini şu şekilde açıkladı:

Beni dinleyenlerden olumlu geri dönüşler alıyorum. Bunun dışında daha önce buraya göç etmiş insanları düşündüğümde onlarda ilk gördüğüm şey memleket özlemi. Hepimiz sonuçta ülkemizi seven insanlarız. Ben de oradan beslendim aslında. Oradaki sorunlardan aynı zamanda kaynaklardan, orada doğdum büyüdüm, oradan beslendim. Bunu bir şekilde müziğime az ya da çok yansıtıyorum. En son Üsküdar’a Giderken parçasına dance club mix yaptık. Bununla eskiden buraya göç etmiş insanlara dokunabileceğimi düşünüyorum. Yani hem eski bir türküyü ele aldım hem de club mix haline getirdim. Hem eskiden göç etmiş insanlara hem de onların çocuklarına, daha genç nesillere böylelikle dokunabileceğimi düşünüyorum.

2023 yılı benim için yayın yılı olarak geçecek 

2022 yılının nasıl geçtiği ve gelecekte ne gibi projeleri olduğuna dair sorduğumuz soruya ise Tuncel, 2022 yılının hazırlık süreci olarak geçtiğini söyleyerek 2023’de çalışmalarını meyvelerini toplaycağından bahsetti. 2024 yılı için de planlarının hazır olduğunu ifade eden Tuncel soruya şöyle yanıt verdi:

2022 bizim için hazırlık yılı olarak geçti. Birçok şarkıyı düzenledik ve bitirdik. 2023’ de artık bunları single olarak yayınlayacağız. Her ay bir single  yayınlamak gibi bir planımız var. 2024 yılında da aynı düzende devam etmekle birlikte kaliteyi artıracak ve daha çok gönüle dokunmaya çalışacağız.”

Yeni bir single çalışmamız var Alışacaksın isimli, iki şarkıdan oluşuyor. Gelecek ay da Mangal Yürek isimli bir single yayınlayacağız. Herkesi bunları dinlemeye ve paylaşmaya davet ediyorum.