Ekonomi dünyası seçim sonuçlarını değerlendirdi

Almanya seçimlerinde CDU/CSU ve SPD'nin ikili koalisyon kurabilecek çoğunluğa ulaşması, piyasalardaki endişeleri bir nebze azalttı. Borsada Alman savunma şirketlerinin hisseleri yükselirken, avro da dolar karşısında değer kazandı. Avro/dolar paritesi, Asya piyasalarında 1,0528 ile bir ayın en yüksek seviyesini gördü.

Seçim sonuçlarını görmek için tıklayın...

Ekonomistlerden hızlı hükûmet kurma çağrısı

Almanya, 1990'daki birleşmeden bu yana en büyük ekonomik krizle karşı karşıya. Ekonomistler ve iş dünyası, küresel krizlerin arttığı bu dönemde hızlı bir hükûmet kurulması ve gerekli ekonomik reformların yapılması gerektiğini vurguluyor.

Yeni hükûmetin ekonomi gündemi

Yeni hükûmeti zorlu bir ekonomi gündemi bekliyor. Başlıca konular arasında borç freninin yeniden düzenlenmesi, ulaşım altyapısının yenilenmesi, savunma harcamalarının artırılması, enerji dönüşümü, dijitalleşme ve yüksek kiralar yer alıyor.

Borç freni konusu, siyasi partiler arasında tartışmalara yol açıyor. 2009'da yürürlüğe giren borç freni, hükûmetin borçlanmasını sınırlandırıyor. Analistler, Alman ekonomisini canlandırmak ve savunma harcamalarını finanse etmek için bu kuralın kısa süre içinde gevşetilebileceğini öngörüyor.

İş dünyası ve uzmanlar ne diyor?

Carsten Brzeski (ING): CDU/CSU ve SPD arasında büyük koalisyonun yeniden canlanabileceğini, ancak koalisyon görüşmelerinin karmaşık olacağını ve ekonomik güveni zayıflatabileceğini belirtti. Yeni hükûmetin önemli bir değişiklik getirmemesi durumunda yabancı yatırımların çekilebileceği ve Almanya'nın ekonomik görünümünün zayıflayabileceği uyarısında bulundu.

Jörg Kramer (Commerzbank): CDU/CSU ve SPD'nin ekonomi politikalarında önemli görüş ayrılıkları olduğunu ve bunun ekonomik bir yeni başlangıç olasılığını azalttığını ifade etti.

Cyrus de la Rubia (Hamburg Ticaret Bankası): CDU/CSU ve SPD koalisyonunun, cesur adımlar atılması hâlinde Almanya'nın rekabet gücü açısından olumlu olabileceğini söyledi. Hristiyan Demokratların arz yönlü politikalar izleyebileceğini, SPD'nin ise altyapı yatırımlarında ısrarcı olacağını öngördü.

Roland Busch (Siemens CEO'su): Tartışma yerine uygulamaya ihtiyaç duyulduğunu ve Almanya'nın harekete geçmesinin şart olduğunu vurguladı.

Alman Otomotiv Endüstrisi Birliği (VDA): İstikrarlı bir hükûmetin hızlıca kurulmasını ve Avrupa'da güçlü bir Alman sesi için reformlar yapılması gerektiğini belirtti. Yüksek enerji fiyatları, bürokrasi, vergiler ve harçların şirketler için yük olduğunu ifade etti.

Federal Alman Sanayi Birliği (BDI): Yapısal reformlar ve büyüme ile güvenliği artıracak kararlar alınması gerektiğini, bürokrasinin azaltılması ve şirketlere daha fazla özgürlük tanınmasının önemini vurguladı.

Seçim sonuçlarını görmek için tıklayın...