Başbakan Scholz: Çifte vatandaşlık kalacak

Almanya’da seçimlere dokuz gün kala, SPD’nin adayı Şansölye Olaf Scholz, gazeteci Oktan Erdikmen’in YouTube kanalında önemli açıklamalarda bulundu. Çifte vatandaşlık, iş gücü göçü, Almanya-Türkiye ilişkileri ve ekonomi gibi konulara değinen Scholz, SPD’nin politikalarını ve seçim öncesi vaatlerini anlattı.

Çifte vatandaşlık tartışmaları: Bu kazanımı geri almayacağım

Almanya’da çifte vatandaşlık yasasının kabul edilmesiyle uzun süredir devam eden bir adaletsizlik giderilmişti. Ancak CDU’nun 2025 seçimlerinden sonra bu yasayı kaldırmayı planladığı iddiaları gündemde. SPD ve CDU’nun bir koalisyon kurması halinde çifte vatandaşlığın pazarlık konusu olup olmayacağı sorusuna yanıt veren Scholz, bu kazanımdan vazgeçmeyeceğini belirtti. Scholz, "1980’li yıllardan beri doğru bulduğum bir şeyi nihayet hayata geçirebildim. Almanya, nüfusunun üçte birinin göçmen kökenli olduğu bir ülke ve herkesin vatandaşlığa geçişini kolaylaştırmamız gerekiyordu. Çifte vatandaşlık reformu büyük bir ilerleme sağladı ve geri alınmayacak" dedi.

İş gücü göçü ve uzun bekleme süreleri

Türkiye’den Almanya’ya gelen nitelikli iş gücünün oturma izni ve diploma denklikleri için uzun bekleme süreleriyle karşı karşıya kalması tartışma konusu olmaya devam ediyor. Scholz, iş gücü göç yasasında yapılan reformların Almanya’yı bu alanda en modern yasalara sahip ülkelerden biri haline getirdiğini vurguladı. Ancak pratikte sürecin hızlandırılması gerektiğini kabul eden Scholz, konsolosluk hizmetlerinin dijitalleştirildiğini ve yabancılar dairelerinin üç yıl içinde tamamen dijitalleşeceğini söyledi. "Daha hızlı olabilirdi ama en azından bir ilerleme var" diyerek sürecin iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Almanya-Türkiye ilişkileri ve Avrupa Birliği süreci

Scholz, Almanya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için çalıştıklarını belirterek, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki diyaloğun güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı son görüşmelerde bu konunun sıkça ele alındığını ifade etti.

Türkiye'deki muhalefetle de temaslarını sürdüren Scholz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun siyasi geleceği hakkında gelen bir soruya, "İşbirliği yaptığımız ülkelerin demokratik olmasını, hükümet ve muhalefetin barışçıl bir şekilde tartışabilmesini önemsiyoruz. Bir kişinin siyasi görüşleri nedeniyle engellenmesi kabul edilemez" dedi. İmamoğlu’na bir siyaset yasağı getirilmesi durumunda Almanya'nın nasıl bir adım atacağı konusunda ise net bir yanıt vermedi.

Almanya'daki vize süreçleri

Türkiye’den Almanya'ya yapılan vize başvurularındaki uzun bekleme süreleri ve özellikle aile birleşimi vizelerindeki gecikmeler büyük bir sorun olarak devam ediyor. Scholz, bu süreçleri hızlandırmak için yatırım yapıldığını ve Türkiye'deki Alman konsolosluklarında verilen vize sayısının oldukça yüksek olduğunu belirtti. Dijitalleşme, konsolosluk hizmetlerinin genişletilmesi ve yasal süreçlerin basitleştirilmesi gibi adımlar atıldığını ifade etti.

Düşük gelirliler için vergi politikası

Almanya’da düşük gelirli çalışanlar, maaşları ile sosyal yardımlar arasındaki farkın az olmasından şikayetçi. Scholz, bu kesime yönelik çeşitli vergi indirimleri yaptıklarını ve gelecekte de düşük gelirli vatandaşları rahatlatmayı hedeflediklerini söyledi. "Vergi ödeyenlerin yüzde 95’ini rahatlatmak istiyoruz. Çok kazananlar, örneğin bir şansölye, belki biraz daha fazla vergi ödeyebilir" diyerek adil bir vergi sistemine vurgu yaptı. Ayrıca, çocuk yardımlarının artırıldığını, konut destek ödemelerinin iyileştirildiğini ve asgari ücretin yükseltildiğini belirtti.

Türk kökenli seçmenlere çağrı

Olaf Scholz, Almanya'daki Türk kökenli seçmenlere sandığa gitme çağrısı yaptı. "Vatandaşlık hakkınızı kullanın ve demokrasinin sunduğu bu değerli hakkı değerlendirin. Kimin için oy kullandığınızı iyi düşünün. Birlikte yaşamayı destekleyen bir politika için bize güvenebilirsiniz" diyerek SPD'ye destek istedi.