Almanya'nın ekonomik büyüme tahmini düşürüldü

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Avro Bölgesi'nde bu yılki ekonomik büyüme beklentisini yüzde 0,8 seviyesinde tutarken, gelecek yıl için yüzde 1,4'e indirdi. AB Komisyonu'nun "Avrupa Ekonomik Tahminleri 2024 İlkbahar" raporuna göre, AB ekonomisinin 2024'te yüzde 1, 2025'te yüzde 1,6, Avro Bölgesi ekonomisinin ise 2024'te yüzde 0,8 ve 2025'te yüzde 1,4 büyümesi öngörülüyor.

Bir önceki "Kış" raporunda, AB'nin 2024'te yüzde 0,9, 2025'te yüzde 1,7, Avro Bölgesi'nin ise 2024'te yüzde 0,8, 2025'te yüzde 1,5 büyüyeceği tahmin edilmişti. Raporda, Almanya'nın bu yıl yüzde 0,1, gelecek yıl yüzde 1,4, Fransa'nın bu yıl yüzde 0,7, gelecek yıl yüzde 1,3, İtalya'nın bu yıl yüzde 0,9, gelecek yıl yüzde 1,1, İspanya'nın bu yıl yüzde 2,1, gelecek yıl yüzde 1,9 büyüyeceği öngörülüyor.

Enflasyonun geçen yıl AB'de yüzde 6,4, Avro Bölgesi'nde yüzde 5,4 olduğu belirtilen raporda, bu yıl enflasyonun AB'de yüzde 2,7, Avro Bölgesi'nde yüzde 2,5'e gerileyeceği, 2025'te ise AB'de yüzde 2,2, Avro Bölgesi'nde yüzde 2,1 seviyesinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor.

Almanya'nın ekonomik büyüme tahmini düşürüldü

Almanya'nın ekonomik büyüme tahmini, zayıf dış talep, durgun özel tüketim ve yatırımlar nedeniyle yüzde 0,3'ten yüzde 0,1'e indirildi. Alman ekonomisinin 2025'te ise yüzde 1 büyümesi bekleniyor. Alman ekonomisi, 2 yıllık durgunluk döneminin ardından yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,2 büyüme kaydederek teknik resesyona girmekten kurtulmuştu. Ancak imalat sektöründeki kalıcı zayıflık nedeniyle kırılganlığını koruyor.

Alman hükûmeti, 2024 için daha önce yüzde 0,2 olarak açıklanan resmi büyüme beklentisini 24 Nisan'da yüzde 0,3'e yükseltmişti. Raporda, büyümenin özel tüketimin hızlanmasından kaynaklandığı belirtilerek, "Reel ücret ve istihdam artışının harcanabilir gelirlerdeki artışı sürdürmesi nedeniyle bu yıl ve gelecek yıl ekonomik faaliyetteki büyümenin büyük ölçüde özel tüketimin istikrarlı genişlemesinden kaynaklanması bekleniyor" ifadesi kullanıldı.

Raporda, güçlü tasarruf eğiliminin özel tüketimi kısıtladığı, yatırım artışının hız kestiği ve konut inşaatındaki olumsuz döngünün yavaş toparlanmasının beklendiği bildirildi. Kredi koşullarının iyileşmesinin öngörüldüğü ve piyasaların daha kademeli bir faiz indirimi beklentisinde olduğu ifade edildi.