AVRUPADAN Youtube Video
Almanya’da bu hafta neler yaşandı?
Almanya’da bu hafta gündem hareketliydi. Türkiye ve Suriye’de milyonlarca kişiyi etkileyen deprem, göç ve entegrasyon tartışmaları, zorunlu askerlik, grevler derken bir haftaya onca şey sığdı.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm dünyada bir seferberlik başladı. Alman toplumu da bu seferberliğin bir parçası oldu. Ne var ki hükûmet, depremzedelere hızlı vize verilmesi konusunda belirlediği şartlar nedeniyle eleştirilerin hedefinde oldu. Deprem bölgesinde taş taş üstünde kalmamışken Dışişleri Bakanlığı hızlı vize için 4 şart duyurdu. Bunlardan birincisi depremden bizzat ekilenmiş olmak, ikincisi bir Alman vatandaşı ya da Almanya’da kalıcı oturuma sahip birinci ve ikinci derece akrabanın olması, üçüncüsü bu akrabaların bir taahhütname göndermesi, dördüncüsü ise depremde yıkıma uğrayan illerden birinde ikâmet etmek. Bununla da bitmedi; form, pasaport, seyahat sağlık sigortası, biyometrik fotoğraf, taahhüt yazısının aslı, deprem bölgesinde ikâmet ettiğine dair geriye dönük tarihli belge, tam tekmil vukuatlı nüfus kayıt örneği, durumun aciliyetini anlatan bir yazı, çocuklar için ebeveynlerden imzalı ve noter onaylı izin belgesi gibi birçok belge de istendi.
Sağın Berlin zaferi ve ülkede yükselişi
Başkent Berlin’de geçtiğimiz pazar eyalet meclisi seçimleri yenilendi. Zafer, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) oldu. Yüzde 28,2 oranında oy alan CDU, 2021’deki seçimlere nazaran oy oranını 10,2 puan artırdı. SPD ise tarihi bir hezimet yaşadı. Sosyal demokratlar 1,5 yıl önceki seçimlere göre 3 puan kaybederek yüzde 18,4 oy aldı. Yeşiller 0,5 puan kaybederek 18,39 oy alarak üçüncü parti oldu. SPD ile Yeşiller arasında sadece 105 oy fark vardı. Sol Parti de oy kaybeden partilerden oldu. Yüzde 1,9 kaybeden Sol Parti yüzde 12,2 ile dördüncü parti oldu. Aşırı sağcı AfD ise oylarını 1,1 puan yükseltti ve yüzde 9,1 ile meclise girdi. Liberal FDP ise 2,5 puan gerileyerek yüzde 4,6 ile baraj altında kaldı.
Berlin’de durum böyleyken Almanya’nın geri kalanında da tablo çok farklı değil. ARD adına Infratest dimap’ın yaptığı araştırmaya göre CDU/CSU ülke genelinde birinci parti konumunda. SPD 1 puan kaybederek yüzde 19’a gerilerken, CDU/CSU ise 2 puan daha kazanarak yüzde 29’a ulaştı. Aşırı sağcı AfD ise yüzde 15’lik oy oranına sahip.
Mektup çatlağı
Ana muhalefet gücünü yükseltirken, hükûmeti oluşturan trafik lambası koalisyonunda da krizler bitmiyor. FDP’li Maliye Bakanı Christian Lindner ile Yeşiller Partili Ekonomi Bakanı Robert Habeck arasında bir mektup krizi yaşanıyor.
Ekonomi Bakanı Robert Habeck, herkesi, üzerinde anlaşmaya varılan siyasi projeleri mümkün kılmak için yeni ve alternatif yollar bulmaya çağırdı. Habeck, “Masada herhangi bir teklif bulunmadan 2024 bütçesi için kilit rakamlar da kabul edilemez” dedi. Habeck, Christian Lindner'e 'gelirin nasıl artırılabileceği' ve 'çevreye zararlı sübvansiyonların nasıl azaltılabileceği' konusunda fikirlerini sordu. Habeck ayrıca vergi artışı çağrısında bulunarak, Lindner'ın orta vadeli finansal planlama için katı kemer sıkma önlemlerini de eleştirdi.
Lindner ise, "Yeşiller liderliğindeki bakanlıkların Federal Almanya Cumhuriyeti Anayasası’nı sorgulamaması beni rahatlattı” diyerek Habeck’in vergileri artırma önerisine sıcak bakmadığını dile getirdi.
Koalisyon içi krizler bununla bitmiyor. SPD’li Şansölye Olaf Scholz ile Yeşiller Partili Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock arasında da tank krizi yaşanmıştı. Baerbock, ‘Rusya’ya karşı savaştayız’ derken, Olaf Scholz bu sözleri düzeltmiş ve "Hayır, kesinlikle hayır. Rusya ile NATO arasında savaş olmamalı" demişti.
Çiçeği burnunda SPD’li Savunma Bakanı Boris Pistorius ile FDP’li Adalet Bakanı Marco Buschmann ve Maliye Bakanı Christian Lindner arasında da sık sık fikir ayrılıkları yaşanıyor. Savunma Bakanı Pistorius’un “Zorunlu askerliği askıya almak bir hataydı” açıklamasına FDP karşı çıkmıştı. Federal Maliye Bakanı ve FDP Genel Başkanı Christian Lindner, “FDP için zorunlu askerlik hizmeti tartışmaya açık bir konu değildir. Bu hayali bir tartışma” sözleriyle karşılık vermişti.
Zorunlu askerlik tartışması
Pistorius’un Lambrecht yerine kabineye girmesi sonrası, önceden cılız seslerle konuşulan zorunlu askerlik de yeniden kamuoyu önünde tartışmaya açıldı.
Katar Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan son anketlerde Almanya’da her iki kişiden birinin zorunlu askerliğe karşı olduğu ortaya çıktı. Yougov tarafından Alman Basın Ajansı adına yapılan ankete katılan her 10 kişiden biri ise, Almanya’da bir savaş olması durumunda 'gönüllü asker' olarak cepheye gitmek istediğini söyledi.
Almanya'da zorunlu askerlik 2011 yılında 55 yılın ardından CSU’lu eski Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg tarafından kaldırılmıştı.
Grevler sürüyor
Bir yandan sert siyasi tartışmalar yaşanırken, öte tarafta işçiler isyanda. Postacılar ve havalimanı çalışanları grevler yapıyor. Almanya’nın en büyük havalimanlarında çalışanlar greve gitti. 24 saatlik uyarı grevinden 300 bin yolcu etkilendi. Yaklaşık 2 bin 340 uçuş iptal edildi. Uçuşların iptal edilmesinden yaklaşık 300 bin yolcu etkilendi. Fakat sendikanın da açıkladığı üzere bu grevlerden Türkiye ve Suriye’ye giden deprem yardımları etkilenmedi.
Müzakerelerin tıkandığı Deutsche Post’ta ise çalışanlarının greve gidip gitmeme kararını vermek için 2 hafta süreleri var. Dört çalışandan üçü, yani yüzde 75, greve gitme yönünde oy kullanırsa, süresiz olarak greve gidilecek.
Ver.di sendikası Deutsche Post AG alt maaş dilimlerinde yer alan yaklaşık 160 bin çalışan için yüzde 15'lik bir ücret artışı talep ediyor.
Emeklilik tartışmaları
Fransa’da emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkarmayı öngören reform büyük tepki topladı. Milyonlarca insan sokağa çıkıp protesto gösterileri düzenledi, on binlerce işçi grev yaptı. Almanya’da da bir emeklilik reformu gündemde. Bir kesim, emeklilik yaşının daha da yükseltilmesini talep etti. Gerekçe olarak işgücü açığı gösteriliyor. Fakat SPD’li Çalışma Bakanı Hubertus Heil, emeklilik yaşının zaten 67’ye yükseleceğini işaret ederek “Bu sınırı daha da yukarı çekmek yanlış olur” dedi.
Peki emekli olsanız ne olacak? Şu an emeklilerin vergiden muaf yıllık kazanç sınırı 10 bin 908 lira. Yani ayda 1.000 avro geliri olan bir emekliden vergi kesintisi yapılıyor. Durum daha da kötüleşecek. Zira temmuz ayında Batı’daki emeklilere yüzde 3,5, Doğu’daki emeklilere ise yüzde 4,2 zam yapılacak. Bununla birlikte vergiden muaf kazanç sınırı yükseltilmezse 5,9 milyon emekli bir anda vergi mükellefi durumuna gelecek. Sol Parti, bunun 14 bin 400 avroya yükseltilmesini talep etti.
Eğitimde açık
İşgücü açığı denilerek emeklilik yaşının yükseltilmesi konuşulurken; bir tarafta da ciddi bir öğretmen açığı oluştu. FDP’li Eğitim Bakanı Bettine Stark-Watzinger, öğretmen açığının ‘endişe verici’ olduğunu söyledi. Bakan, eyaletlerin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi.
Aşağı Saksonya’da bir ilkokul, öğretmen eksiği nedeniyle haftada dört gün eğitime geçilmişti. Okul Aile Birliği ise eyalet yönetimini öğretmen açığına karşı harekete geçmemekle suçlamıştı. Eyaletin Eğitim Bakanlığı ise haftada 4 günlük eğitimin masada olmadığını, söz konusu okulda sınıfların birleştirileceğini ve okula yardımcı öğretmenler atanabileceğini söyledi.
Geri Dön 19 Şubat 2023 Pazar Önceki Yazılar