Almanya'da bu hafta neler yaşandı?

FDP'li Eğitim Bakanı Bettina Stark-Watzinger, askeri personelin okullara giderek öğrencileri savaşa hazırlaması gerektiğini söyledi. Funke medyaya konuşan Stark-Watzinger; toplumun pandemi, doğal afetler ve özellikle savaş gibi çeşitli kriz durumlarına karşı daha dirençli olması gerektiğinin altını çizdi. Bakan, ayrıca, öğrenciler ile Alman Ordusu (Bundeswehr) arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin önemini de dile getirdi. Askeri personelin okullara giderek, Bundeswehr'in ülkenin güvenliği için yaptıklarını öğrencilere anlatmasının faydalı olacağını ifade etti. 

Eğitimcilerin bir kısmı bakanın bu teklifine karşı çıktı. Eğitim ve Öğretim Birliği (VBE), öğrencilerin savaş, salgın hastalıklar ve doğal afetler gibi zorlu konularda bilgilendirilmesinin okulun sorumluluğunda olduğunu ve bu bilgilendirmenin pedagojik eğitimli öğretmenler tarafından yapılması gerektiğini belirtti.

Almanların 3'te 2'si zorunlu askerliği destekliyor

Bununla birlikte, Focus dergisinin Civey araştırma şirketine yaptırdığı ankete göre, halkın yüzde 64'ü zorunlu askerliğin geri gelmesinden yana. Yüzde 69 Bundeswehr'e daha çok finansal kaynak ayrılması gerektiğini düşünürken; yüzde 64 de savunma harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 2'sinden fazlası, yani NATO standardına gelmesi gerektiği kanaatinde.

Scholz: Almanya’nın nükleer silaha ihtiyacı yok

Savaş seslerinin yükseldiği bir atmosferde, nükleer silahlanma tartışmaları da başladı. Ana muhalefetteki CDU/CSU'nun lideri Friedrich Merz, Avrupa'nın kendi nükleer savunma sistemini oluşturması gerektiğini belirtirken, SPD Başkanı Lars Klingbeil, Merz'in önerilerini eleştirdi ve bu tür popülist taleplerin nasıl gerçekleştirilebileceği konusunda hiçbir açıklamanın yapılmadığını söyledi.

SPD'li Şansölye Olaf Scholz da, Berlin'deki Avrupa 2024 konferansında yaptığı konuşmada, Almanya'nın kendi nükleer silahlarına ihtiyacı olmadığını belirtti ve NATO'nun Avrupa güvenliğinde merkezi bir rol oynamaya devam etmesi gerektiğini vurguladı.

Başbakan Scholz, Avrupa Birliği Liderler Zirvesi öncesinde yaptığı açıklamadaysa; Almanya'nın şu ana kadar Ukrayna'ya 28 milyar avro değerinde askeri yardım sağladığını ve bu miktarın oldukça fazla olduğunu ifade etti. Ancak buna karşılık, Almanya'nın, sonbaharda ABD'den toplam fiyatı 8 milyar avroyu aşabilecek JASSM-ER seyir füzelerini satın almayı planladığı bildirildi. Bu hamle, Almanya'nın mevcut Taurus füzelerinin yerine yeni bir seyir füzesi sistemini entegre etme niyetinin bir parçası olarak görülüyor.

Emekliler yoksulluk sınırının altında yaşıyor

Federal Çalışma Bakanı Hubertus Heil, 1 Temmuz itibarıyla emekli maaşlarında yüzde 4,57 oranında zam yapılacağını duyurdu. Ayrıca, bu yılki ayarlamayla Batı ve Doğu Almanya'da emekli maaşları ilk kez aynı oranda artmış oldu, bu durum ülke için bir dönüm noktası olarak nitelendirildi.

Heil ayrıca, hükûmetin yeni emeklilik paketiyle yasal emekli maaşını kalıcı olarak istikrara kavuşturacağını ve gelecekte katkıda bulunacak olanların üzerindeki yükü hafifleteceğini ifade etti.

Çalışma Bakanı'nın emekli maaşlarıyla ilgili mevcut seviyeyi sabitleme vaadinin ardından başlayan tartışmalarda, ülkede yoksulluk sınırının altında yaşayan 10 milyon emekli olduğu ortaya çıktı. BSW lideri Sahra Wagenknecht, Bakan Heil'in emekli maaşlarıyla ilgili mevcut seviyeyi sabitleme vaadinin, emeklilik maaşlarının yetersizliği göz önünde bulundurulduğunda gerçekçi olmadığını ve halkla alay etmek anlamına geldiğini ifade etti.

FDP’den daha uzun çalışma, daha geç emeklilik önerisi

Hükûmetin liberal kanadı FDP ise, emeklilik fonunun mali yükünü hafifletmek adına, standart yaşlılık aylığına ulaşana kadar kişilerin daha uzun süre çalışmasını teklif etti. Son gelen zammın emeklilik fonuna ekstra 15 milyar avro maliyet getireceğini belirten FDP, emeklilik sisteminin mali olarak sürdürülebilir olamamasından endişeli.  Planlanan trafik ışığı koalisyonu emeklilik paketine göre, prim oranlarının 2035 yılında mevcut yüzde 18,6'dan yüzde 22,3'e yükselmesi bekleniyor. FDP için bu oran kabul edilemez yükseklikte. FDP Meclis Grubu Başkanı Christian Dürr, emeklilik fonuna daha fazla para sağlamak ve katkı paylarındaki artışı yavaşlatmak adına, emeklilik yaşının yükseltilmesini önerdi.

Bavyera’da 'ödeme kartı' dönemi başladı

Bavyera'da, mültecilerin harcamaları için ayda en fazla 50 avro nakit çekebilecekleri ödeme kartı sistemi başlatıldı. Bu uygulama, mültecilerin sınırlı miktarda nakit çekmelerine izin vererek, Bavyera Başbakanı Markus Söder'in ifadesiyle, bölgedeki sığınmacı sayısını sınırlama çabasının bir parçasını oluşturuyor.

Öğrenci evleri kiraları cep yakıyor

Almanya'da ev kiralarının yükselişinden en çok öğrenciler muzdarip. Araştırmalara göre öğrenciler, üniversite seçerken artık ev kiralarını da dikkate alıyor. Almanya genelinde öğrenci odası kiralarının ortalama maliyeti 479 avro olarak hesaplanırken, BAföG konut yardımının sadece 360 avro olması, öğrencilerin büyük bir kısmının bu yardımla uygun fiyatlı bir oda bulmasını neredeyse imkansız hâle getiriyor. Alman Öğrenci Birliği Başkanı Matthias Anbuhl, öğrencilerin üniversite tercihlerini yaparken 'hangi üniversitede okumak istediklerini' değil, 'hangi şehirdeki kiralara dayanabileceklerini' gözettiklerini ifade etti.

On binlerce öğrenciye not verilemedi

Bununla birlikte, yaşanan öğretmen açığı, eğitim sistemini ciddi biçimde zorluyor. Thüringen ve Saksonya Anhalt'ta, on binlerce öğrenci bazı derslerden not alamadı. Thüringen'de ilk yarıyılda iptal edilen dersler nedeniyle 51 bin 232 vakada öğrenciler not alamazken, bu durumun ana sebebi olarak 2 bini bulan öğretmen açığı gösterildi. Öğretmen açığı, emekli olan öğretmen sayısının işe alınandan fazla olması ve öğrenci sayısının artmasıyla daha da belirginleşti. Sonuç olarak, haftada 41 bin 281 ders saatinin dokuzda biri iptal edildi.

Yasa geçti: Esrar 1 Nisan'dan itibaren serbest

Federal Meclis'te şubat ayında onaylanan ve cuma günü Eyaletler Meclisi'nden de geçen esrar yasası, 1 Nisan itibarıyla yürürlüğe girecek. SPD'li Sağlık Bakanı Karl Lauterbach, yasanın Almanya'da zaten var olan esrar tüketim gerçeğini kabul ederek karaborsayla mücadeleyi hedeflediğini belirtti. Lauterbach'a göre, esrar tüketimi son yıllarda hızla arttı ve bu durum, uyuşturucu politikasında yeni bir yaklaşımı gerektiriyor. FDP'li Adalet Bakanı Marco Buschmann da, esrara karşı eski baskıcı politikaların başarısız olduğunu ve yeni bir politikanın zamanının geldiğini savundu. Ancak, yasa çeşitli eleştirilerle de karşılaşıyor. Bavyera Sağlık Bakanı Judith Gerlach, yasanın eyaletlere büyük idari yük getirdiğini belirtirken, CDU lideri Friedrich Merz ve diğer muhalefet üyeleri, esrarın yasallaştırılmasının toplum üzerinde olumsuz etkileri olacağını savunuyor. Merz, CDU/CSU'nun iktidara gelmesi durumunda bu yasayı iptal edeceğini açıkladı.

Şirketlere vergi indirimi ve bürokratik kolaylık

Eyaletler Meclisi, vergi indirimleri ve şirketler için bürokrasinin azaltılmasını hedefleyen 'Büyüme Fırsatları Yasası'nı onayladı. Yasa, ekonomik toparlanmayı teşvik etmeyi ve işletmelere çeşitli alanlarda teşvikler sunmayı amaçlıyor. Maliye Bakanı Christian Lindner'in önerdiği paket, iklim koruma yatırımları, araştırma için vergi avantajları ve bürokratik engellerin hafifletilmesi gibi önlemleri içeriyor.

Vize işlemlerinde iki adımlı randevu dönemi

Almanya'nın Türkiye'de uyguladığı vize sistemi, Türk vatandaşlarının Schengen başvurularını kolaylaştırmak için değiştirildi. 18 Mart'ta yürürlüğe giren yeni sistemle, başvuru süreci iki aşamalı hâle geldi ve artık randevu almak için uzun süreler telefon başında beklemek ya da çeşitli yöntemlere başvurmak gerekmeyecek. 5 Mart 2024'ten itibaren aktif olacak yeni kayıt sistemi kapsamında, başvuru sahipleri ilk olarak Alman Dış Temsilciliği'nin Türkiye'deki randevu bekleme listesine kaydolacak ve kaydın onayı e-posta ile kendilerine iletilecek.

İkinci aşamada, randevular bekleme listesine kayıt sırasına göre verilecek ve başvuru sahiplerine iDATA aracılığıyla randevu tarihi bildiren bir e-posta gönderilecek. Bu e-posta geldikten sonra 48 saat içinde vize başvurusunun teslim tarihinin onaylanması ve iDATA hizmet ücreti kredi kartıyla online olarak ödenmesi gerekiyor. Öte yandan, zamanında onaylanmayan veya ödenmeyen randevular iptal edilecek ve başvuru sahiplerinin yeniden kayıt olması gerekecek.

Bavyera’da frengi alarmı: Vakalar yüzde 52,5 arttı

Robert Koch Enstitüsü'nün (RKI) verilerine göre, 2010'dan bu yana Almanya genelinde frengi vakaları sürekli artış gösteriyor. Bu artış, özellikle Köln, Berlin, Frankfurt gibi büyük şehirlerde daha belirgin. Cinsel yolla ve kan teması yoluyla bulaşabilen frengi, 2001'den bu yana Enfeksiyondan Korunma Yasası kapsamında rapor ediliyor ve 2023 yılında Bavyera'da yaklaşık 1.400 vaka bildirildi. Bavyera Eyalet Sağlık ve Gıda Güvenliği Dairesi (LGL), Bavyera'daki vakaların büyük bir kısmının erkeklerle seks yapan erkekler arasında görüldüğünü, heteroseksüel ilişkiler yoluyla bulaşan vakaların sayısının ise 2003'ten 2023'e kadar yaklaşık iki kat arttığını belirtiyor.

Camide yangın: Kundaklama soruşturması başlatıldı

Wuppertal'da, DİTİB'e ait Merkez Camii'nde yangın çıktı. Kundaklama şüphesiyle soruşturma başlatıldı. Polis tarafından yapılan açıklamaya göre, gece geç saatlerde başlayan küçük ölçekli yangında hiç kimse yaralanmadı. Yangın sonucunda caminin avlu kapısı ve duvarında küçük hasarlar meydana geldi ve yangının kendi kendine söndüğü tahmin ediliyor.