Almanya'da bu hafta neler yaşandı?

Bu hafta Almanya’nın ana gündem maddelerinden biri eğitim oldu. PISA testi sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte, eğitimdeki kalite düşüşü apaçık bir biçimde ortaya çıktı. PISA sonuçlarına göre, Almanya'da 15 yaşındaki öğrencilerin matematik, okuma ve doğa bilimlerindeki başarıları hiç olmadığı kadar düşük.

Matematikte 472 puanla OECD ortalamasının 3 puan altında kalan Alman öğrenciler, okuma alanında da 476 puanla ortalamadan 4 puan geride kaldı. Fen bilimlerinde ise 492 puanla, 485 puan olan OECD ortalamasının üstünde yer aldılar.

Göçmen kökenlilerin, Alman öğrencilere göre daha düşük başarıya sahip olması da okullarda ve sosyal hayatta ayrımcılık tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

AfD’nin tehlikeli yükselişi sürüyor

Saksonya eyaletinde yapılan son ankete göre; aşırı sağcı AfD, iktidardaki CDU’yu yakaladı. Civey Araştırma’nın anketine göre, iki parti de yüzde 33 oy oranına sahip. Bu nedenle, önümüzdeki yıl yapılacak seçimler öncesi, nasıl bir hükûmet kurulacağı konusunda tartışmalar var. AfD’nin sandıktan birinci çıktığı durumda ise aşırı sağcılara hükûmet kurma görevi verilecek.

Bu arada, hükûmet kurma ihtimali olan AfD, Saksonya Anayasayı Koruma Dairesi tarafından ‘kesinlikle aşırı sağcı’ olarak yaftalandı. Daha önce Thüringen ve Saksonya-Anhalt eyaletlerinde de aynı sınıflandırma yapılmıştı.

Verian kamuoyu araştırma enstitüsü tarafından yapılan ankete göreyse, bugün seçim olsa Almanya'nın doğusundaki eyaletlerde her 3 kişiden 1’i AfD'ye oy vereceğini söyledi. İkinci sıradaysa yüzde 24’le CDU bulunuyor. Yani aşırı sağcılar, doğu eyaletlerinde açık ara birinci ve yükselişi de sürüyor.

Birlik olmadan federal hükûmet kurulamıyor

INSA’nın yaptığı ankete göreyse, Birlik partileri (CDU/CSU) olmadan federal hükûmetin kurulması mümkün görünmüyor. Ankete göre, bugün seçim olsa SPD yüzde 15, Yeşiller yüzde 13, FDP yüzde 6 oy alacak. Öte taraftan Birlik partileri ise yüzde 29,5, aşırı sağcı AfD ise yüzde 22,5 oy alıyor. Sol Parti ise yüzde 3,5 ile baraj altı. Bu tabloda Birlik partilerinin olmadığı bir hükûmet kurulamıyor. Ancak Sol Parti’den ayrılarak kendi partisini kuracak Sahra Wagenknecht’in bu tabloyu değiştirmesi de olası.

ARD tarafından yapılan son anket ise SPD'li Başbakan Olaf Scholz'un popülaritesinin dibe vurduğunu ortaya koydu. Ankete göre, Almanların sadece yüzde 20'si Scholz'un çalışmalarından memnun. Bu oran, Deutschlandtrend anketinin yapılmaya başlandığı 1997 yılından bu yana, bir Şansölye'nin sahip olduğu en düşük memnuniyet oranı olarak kayıtlara geçti.

Düşüşe rağmen yola devam

SPD'nin anketlerdeki hızlı düşüşüne rağmen, cuma günü başlayan Kurultay'dan değişim çıkmadı. Eş başkanlar Saskia Esken ve Lars Klingbeil, delegelerin oylarıyla 'güven' tazeledi. Esken, oylamaya katılan 585 delegeden 483'ünün, Klingbeil ise 501’inin desteğini alarak yeniden eş başkan seçildi.

Geçici bütçe riski kapıda

Almanya yeni yıla bütçesiz girme riskiyle karşı karşıya. Hükûmet ortakları uzun süren görüşmelerde uzlaşı sağlayamadı. Noel'e kadar uzlaşma olmazsa 'geçici bütçe' uygulamasına geçilebilir.

SPD, yeni federal bütçenin Noel'den önce onaylanmasını istiyordu, ancak SPD'l, Başbakan Olaf Scholz, Yeşiller Partili Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Robert Habeck ve FDP'li Maliye Bakanı Christian Lindner arasındaki müzakereler sonuçsuz kaldı. Saatler süren gizli görüşmelere rağmen, Federal Anayasa Mahkemesi'nin kararının ardından bütçe açığının nasıl kapatılacağı konusunda bir uzlaşıya varılamadı.

Ana sorun, Anayasa'da yer alan borç freninin acil durum nedeniyle askıya alınıp alınmayacağı. SPD ve Yeşiller bunu desteklerken, FDP karşı çıkıyor. Eğer koalisyon ortakları 2024 yılı bütçesi üzerinde anlaşamazsa, parlamento onayının ocak ayı sonrasına ertelenebileceği ve geçici bir bütçe uygulamasına geçilebileceği belirtiliyor.

Bürgergeld zammı tartışmaları sona erdi

Yaşanan bütçe krizinin ardından, ‘sosyal yardımlarda kesinti’ çağrıları başlayınca, Federal İş Bulma Kurumu, Bürgergeld ödemelerinin devam ettiğinin altını çizerek "Zammın geri çekilmesi artık teknik olarak mümkün değil" dedi ve tartışmalara son noktayı koydu. Bürgergeld’e 1 Ocak 2024’ten itibaren yüzde 12 zam gelecek.

Kolay vatandaşlık çatlağı

Trafik ışığında tartışma çıkaran bir başka konu da ‘kolay vatandaşlık’ oldu. Vatandaşlık Yasası’nın en çok konuşulan maddesi ‘sosyal yardım alanların vatandaşlığa başvuramaması’ koalisyonda krize sebep oldu.

SPD ve Yeşiller partilerinin göç uzmanları, söz konusu düzenlemenin sosyal ayrımcılık içerdiği görüşünde. İki parti, engelliler, bekar ebeveynler ve emekliler için istisnalar yapılmasını istiyor.

Koalisyonun küçük ortağı FDP ise, SPD ve Yeşillerin önerisini reddetti. FDP Sosyal İşler Uzmanı Jens Beeck, "Vatandaşlığı kazanmayı kolaylaştırmanın temeli, kendinizi geçindirebilmektir" dedi. Beeck, "İstisnai durumlarda, örneğin engelliler, bekar ebeveynler veya emekliler için vatandaşlığa kabulün mümkün olması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu otomatik olmamalı, inceleme sonucunda karar verilmeli" diye konuştu.

Muhalefet ise bu yasayı ‘bölücü’ olmakla suçluyor.

Demiryollarında yılın son grevi yapıldı

Almanya demiryollarında, Noel öncesi toplu pazarlık sürecinde yılın son grevi, cuma akşamı saat 22.00 itibarıyla sona erdi. Grev, DB'nin yanı sıra Transdev-Konzern, AKN Eisenbahn, City Bahn Chemnitz ile başka 8 şirkette çalışan makinist ve sendika üyelerini kapsadı.

Detaylar için tıklayın

Yılın kelimesi: Krisenmodus

Alman Dil Kurumu (GfdS), 2023 yılı için yılın kelimesinin 'kriz modu' (Krisenmodus) olduğunu açıkladı. İkinci sırada 'Yahudi karşıtlığı' (Antisemitismus) ve üçüncü sırada ise 'okuyamama' (leseunfähig) yer aldı. Almanya’da yılın kelimesi 1977 yılından beri seçiliyor. Geçtiğimiz yıl, ‘dönüm noktası’ anlamına gelen ‘Zeitenwende’ seçilmişti. Söz konusu terim, Şansölye Olaf Scholz tarafından Rusya-Ukrayna savaşı için kullanılmıştı.