Almanların gıda alışverişinde fiyat yeniden öne çıktı

Almanya’da yapılan yeni beslenme araştırması, tüketicilerin gıda alışverişinde yeniden fiyata daha fazla dikkat ettiğini ortaya koydu. Ancak lezzet, hâlâ ilk sıradaki kriter olmayı sürdürüyor.

Federal Tarım Bakanlığı’nın “Almanya nasıl yiyor?” başlıklı yeni beslenme raporuna göre giderek daha fazla kişi alışverişte ucuz ürünlere yöneliyor. Ankete katılanların yüzde 59’u, gıda satın alırken ‘uygun fiyatın’ kendileri için önemli olduğunu söyledi.

Bu oran, raporun ilk yayımlandığı 2015’teki yüzde 58 seviyesine yeniden yaklaşmış durumda. 2020’de fiyatı öncelik görenlerin oranı yüzde 46’ya kadar düşmüş, 2021’den itibaren ise kademeli olarak yeniden yükselmeye başlamıştı.

Lezzet hâlâ bir numaralı ölçüt

Fiyata verilen önem artsa da Almanya’da gıdada en önemli ölçüt değişmedi; lezzet. Katılımcıların yüzde 93’ü, alışverişte ‘tadın kendileri için önemli olduğunu’ belirtti.

Lezzeti, yüzde 79 ile mevsiminde sebze ve meyve tüketimi izliyor. Katılımcıların yüzde 77’si ürünlerin bölgesel, yani yerel kökenine önem verdiğini söylüyor. Aynı oranda kişi, hayvanların nasıl yetiştirildiğine dikkat ettiğini belirtiyor.

Hayvan refahı için etiketler izleniyor

Rapor, hayvan refahı konusundaki duyarlılığın da belirgin olduğunu gösteriyor. Ankete katılanların yüzde 65’i, et ürünlerini alırken ‘hayvan refahı etiketine’ her zaman ya da çoğu zaman baktığını ifade etti.

Bu etiketler, daha iyi koşullarda yetiştirilen hayvanlardan elde edilen ürünleri işaret ediyor ve özellikle süpermarket raflarında tercihleri etkileyen bir gösterge hâline geliyor.

Daha az şeker, yağ ve tuz arayışı

İşlenmiş gıdalar ve hazır ürünlerde daha sağlıklı içerik arayışı da güçleniyor. Katılımcıların yüzde 64’ü, bu tür ürünlerde daha az şeker, yağ veya tuz bulunmasına önem verdiğini söyledi. 2019’da bu oran yüzde 58 düzeyindeydi.

Beslenmede ‘sağlıklı olma’ ölçütü çok yaygın. Katılımcıların yüzde 90’ı, yemek seçiminde sağlıklı beslenmeyi çok önemli ya da önemli bulduğunu belirtti. Aynı zamanda pratiklik de öne çıkıyor. Yüzde 57 için yemeğin ‘hızlı hazırlanabilir’ olması önemli. Bu oran, 10 sene evvel yüzde 45’ti.

Et tüketimi yavaş geriliyor, bitkisel alternatifler dalgalanıyor

Bu yılki rapora göre katılımcıların yüzde 24’ü her gün ya da günde birkaç kez et yediğini söyledi. Tarım Bakanlığı, bu oranın 10 yıl önce yaklaşık 10 puan daha yüksek olduğunu hatırlatıyor.

Buna rağmen son iki yılda günlük et tüketiminde hemen hiç hareket yok. Geçen yıl oran yüzde 23’tü; bu yıl yüzde 24 ile neredeyse aynı düzeyde.

Bitkisel et alternatiflerinde ise dalgalı bir seyir görülüyor. 2020–2024 arasında ‘sık sık bitkisel et alternatifleri’ satın aldığını söyleyenlerin oranı yüzde 29’dan yüzde 39’a kadar yükselmişti. Ancak bu yıl bu oran yüzde 34’e geriledi.

On yıllık ‘Almanya nasıl yiyor?’ raporu

‘Deutschland, wie es isst’ başlıklı beslenme raporu, 2015’ten bu yana her yıl Federal Tarım Bakanlığı adına hazırlanıyor. Forsa kamuoyu araştırma şirketi, çalışma kapsamında Almanya’da 14 yaş ve üzeri yaklaşık 1.000 kişiyle görüşüyor.

Tarım Bakanı Alois Rainer (CSU), raporu tanıtırken gıdanın toplumun tüm kesimleri için ‘karşılanabilir’ kalmasının önemli olduğunu vurguladı. Rainer, “Yiyecekleri yapay biçimde daha da pahalılaştıracak ek devlet yüklerinden kaçınmalıyız” dedi.

Bakan, federal hükûmetin ‘insanlara masalarına ne koyacaklarını dikte etmediğini’ de vurgulayarak, nihai tercihlerin tüketicilere ait olduğunun altını çizdi.