AfD’den yeni iktidara yürüme stratejisi

Almanya'da aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi, kamuoyu yoklamalarında tarihî bir başarıya ulaştı. INSA araştırmasına göre AfD, yüzde 24,5'lik destekle Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ile aynı seviyeye çıkarak ilk kez birinci sıraya yerleşti.

Parti içi strateji arayışları başladı

Bu çıkışın ardından parti içinde yeni stratejiler tartışılıyor. AfD'nin üst düzey isimleri, bu yükselişin nasıl sürdürülebileceğini değerlendiriyor. Parti kulislerinde “daha vatandaş dostu” bir imajla kamuoyuna seslenilmesi gerektiği konuşuluyor.

Sert söylemler sorgulanıyor

Parti içinde, genel kurulda daha yumuşak bir dil kullanılması ve diğer partilere yönelik saldırgan söylemlerin azaltılması yönünde fikir birliği oluşmaya başladı. Mart sonunda SPD ve Yeşiller için “siyasi cüceler” ifadesini kullanan AfD Grup Başkanvekili Stephan Brandner, bu sert üslubuyla partide bile tepki çekti.

"Şov partisi" imajı geride bırakılmak isteniyor

Kulislerde, "AfD artık bir şov partisi (Klamauk-Truppe) olmamalı" görüşü ağırlık kazandı. Parti içinde, seçmenlerin kaba söylemlerden rahatsızlık duyduğu ve bunun desteği sınırladığı düşünülüyor.

Dış politikada yeni rota: Rusya’dan uzak, Trump’a yakın

AfD, dış politikada da yön değişikliğine hazırlanıyor. Rusya yanlısı söylemler geri plana çekilirken, ABD eski Başkanı Donald Trump'a daha fazla vurgu yapılması gündemde. Bu değişime hem ılımlı hem de aşırı sağcı kanadın destek verdiği belirtiliyor.

Hedef: Seçimi kazanmak

AfD yönetimi, parti imajını yumuşatarak hem mevcut seçmeni elde tutmayı hem de yeni seçmen gruplarına ulaşmayı hedefliyor. Parti içinden yapılan açıklamalarda, “Seçmen artık AfD’nin kaba görünümünden korkmamalı. Anketlerdeki yükselişi sürdürmek için daha geniş kitlelere ulaşmalıyız” deniliyor.