AVRUPADAN Youtube Video
AfD destek verdi, Birlik'in göç önerisi kabul edildi
Federal Meclis'te CDU/CSU'nun sunduğu göç yasasını sertleştirme önergesi, AfD’nin desteğiyle kabul edildi. Başbakan Scholz, bu durumu hukuk devletine zarar veren bir adım olarak nitelendirdi.

Almanya Federal Meclisi’nde yapılan oylamada, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Hristiyan Sosyal Birlik’ten (CSU) oluşan Birlik partilerinin sunduğu göç yasasının sertleştirilmesine yönelik önerge kabul edildi. Oylamada 348 milletvekili öneriyi desteklerken, 345 milletvekili karşı oy kullandı, 10 milletvekili ise çekimser kaldı.
Hükûmetin büyük ortakları Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller önergeye karşı çıktı. Ancak CDU/CSU’nun yanı sıra Hür Demokrat Parti (FDP), aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi ve bazı bağımsız milletvekillerinin desteğiyle önerge Meclis’ten geçti. Sol Parti ve SPD’nin eleştirilerine rağmen CDU/CSU’nun Başbakan Adayı Friedrich Merz, Meclis’te çoğunluğu sağlamayı başardı.
Önergenin içeriği neyi kapsıyor?
CDU/CSU’nun sunduğu önerge, Almanya’nın göç politikalarında sertleşmeyi öngörüyor. Plan kapsamında:
- Ülkenin tüm kara sınırlarında kalıcı sınır kontrolleri uygulanacak.
- Koruma talep edenler de dahil olmak üzere, geçerli kimlik veya giriş belgesi olmayan sığınmacılar Almanya'ya alınmayacak.
- Göçmen kabul süreçleri sıkılaştırılacak ve yasadışı yollarla ülkeye girenler için daha sert yaptırımlar uygulanacak.
Bu düzenlemeler, Almanya’daki göç politikalarını büyük ölçüde değiştirecek ve yasadışı göçmenler için ülkeye giriş şartlarını zorlaştıracak.
Scholz: Hukuk devletine zarar veriyorlar
Oylamanın ardından Başbakan Olaf Scholz (SPD), CDU/CSU’yu sert sözlerle eleştirdi. Scholz, göç düzenlemelerinin Almanya’nın hukuk düzeninin bir parçası olduğunu belirterek, CDU/CSU’nun sunduğu önergenin Anayasa’ya ve Avrupa Birliği hukukuna aykırı olduğunu vurguladı.
Scholz, “Bu önerge, sadece yasadışı göçü engellemekle kalmıyor, aynı zamanda Almanya’nın uluslararası hukuk çerçevesinde imzaladığı anlaşmalara da ters düşüyor. Hukuk devletimize zarar veren sahte çözümler sunuyorlar. CDU/CSU, Avrupa Adalet Divanı’nın kabul etmeyeceği bir yöntemi hayata geçirmeye çalışıyor” dedi.
Başbakan, CDU Genel Başkanı Friedrich Merz’i popülist siyaset yapmakla suçladı ve bu politikaların Almanya’nın Avrupa’daki konumunu zedeleyeceğini söyledi. Scholz, CDU/CSU’nun bu öneriyi AfD’nin desteğiyle geçirmesini ise demokrasiye zarar veren bir gelişme olarak değerlendirdi.
AfD: Tarihi bir an
Oylama sonucuna en büyük desteği veren partilerden biri AfD oldu. AfD’li Bernd Baumann, Meclis’te yaptığı konuşmada CDU/CSU ile iş birliği yaparak yeni bir dönemin başladığını savundu. Baumann, “Bugün tarihi bir an. Bu, Almanya’da kırmızı-yeşil koalisyonunun sona erdiği ve yeni bir dönemin başladığı anlamına geliyor. Biz bu değişime öncülük edeceğiz” dedi.
Almanya’da bugüne kadar merkez sağ CDU/CSU ile aşırı sağcı AfD’nin doğrudan bir iş birliği yapmaması siyasi bir çizgi olarak korunuyordu. Ancak bu oylama ile CDU/CSU’nun, AfD’nin oylarına başvurduğu açıkça görülmüş oldu. Bu durum, Almanya’da siyasi dengeleri değiştirebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Yahudi Merkez Konseyi’nden sert tepki
CDU/CSU’nun sunduğu önergenin AfD desteğiyle kabul edilmesi, Almanya’daki Yahudi toplumu tarafından da eleştirildi. Yahudi Merkez Konseyi Başkanı Josef Schuster, CDU/CSU’nun AfD ile dolaylı iş birliğine girmesini “demokrasiyi tehlikeye atan bir gelişme” olarak niteledi.
Schuster, “Toplumumuzun yasadışı göç konusunda yeni bir yol belirlemesi gerektiği açıktı. Ancak demokratik partiler, seçim kampanyası sürecinde bile ortak bir tutum sergileyemediler. Böylece AfD’ye siyasi sahnede yer açılmış oldu. Bu, hepimiz için büyük bir endişe kaynağıdır” dedi.
Sol Parti: Faşizme karşı direnin
Sol Partili siyasetçi Heidi Reichinnek, CDU/CSU’nun bu önergesine karşı mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Reichinnek, halkı protestoya çağırarak “Hepimiz sokağa çıkacağız, hepimiz sandık başına gideceğiz. SPD ve Yeşiller’in CDU/CSU ile herhangi bir koalisyon yapmasını engellemek için mücadele edeceğiz. Almanya’da yükselen faşizme karşı direnmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Yeşiller’den FDP’ye eleştiri
Yeşiller Partisi Eş Grup Başkanı Britta Haßelmann, FDP’nin CDU/CSU ve AfD ile aynı safta yer almasını sert bir dille eleştirdi. Haßelmann, “Bugün Almanya siyasi tarihinde kara bir sayfa açılmıştır. FDP, kendisini CDU ve AfD’nin sağında konumlandırıyor. Demokratik merkezin ötesinde bir çoğunluk sağlanmıştır” dedi.
Protestolar ve kamuoyu tepkisi
Göç yasasında sertleşme öngören bu önergenin kabul edilmesi Almanya genelinde tepkilere yol açtı. Uluslararası Af Örgütü ve Seebrücke gibi sivil toplum kuruluşları, Berlin’de CDU genel merkezi önünde bir protesto mitingi düzenledi. Yüzlerce kişi, “Kundaklama yerine güvenlik duvarı” sloganıyla CDU ve AfD’nin iş birliğini protesto etti.
CDU lideri Friedrich Merz, halktan gelen tepkilere rağmen politikasını savundu. Merz, “Doğru bir karar yanlış kişiler tarafından desteklendi diye yanlış olmaz. Almanya’nın göç politikalarının değişmesi gerekiyor” diyerek eleştirilere yanıt verdi.
Anketler ne gösteriyor?
Son anketlere göre, Almanya’da halkın büyük bir kısmı göç politikalarının sertleşmesini destekliyor. Bild gazetesi adına INSA tarafından yapılan araştırmaya göre:
- Almanların yüzde 66’sı Merz’in göç yasasını sıkılaştırma planını doğru buluyor.
- SPD seçmenlerinin yüzde 56’sı yasadışı göçmenlerin Almanya’dan geri çevrilmesini istiyor.
- AfD’nin göç politikasına destek verenlerin oranı yüzde 48’e yükseldi.
- SPD seçmenlerinin üçte biri (yüzde 32), CDU/CSU’nun önergesinin AfD desteğiyle geçmesine karşı çıkmıyor.
Bu veriler, Almanya’da kamuoyunun önemli bir bölümünün daha katı göç politikalarını desteklediğini gösteriyor. Ancak CDU/CSU’nun AfD’nin desteğine başvurması, ülkede siyasi tartışmaları alevlendirmiş durumda.
23 ŞUBAT'TA KİME OY VERECEKSİNİZ? BURAYA TIKLAYARAK ANKETE KATILIN...
Geri Dön 30 Ocak 2025 Perşembe Önceki Yazılar